Ali Osman Karahan: Afete ne kadar hazırız!
Karahan “Marmara Denizi'nde Mudanya ilçemize yakın bir noktada meydana gelen ve Bursa’mızda da çok şiddetli bir şekilde hissedilen 5.1 büyüklüğündeki bir depremi hep birlikte yaşadık. Herhangi bir can kaybımızın yaşanmamış olmasını bir şükür sebebi olarak addediyoruz. Ancak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki deprem ve bu hafta yaşamış olduğumuz deprem sonrasında başımızı ellerimizin arasına alarak depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuzu düşünmemiz gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
BURSANIN YOLLARI ARAMA KURTARMAYA YETERLİ DEĞİL
Bursa’mızdaki nüfus yoğunluğu, ulaşımın zorluğu ve yollarımızın yetersizliğini göz önünde bulundurduğumuzda meydana gelebilecek büyük bir depremde arama kurtarma çalışmalarının ve gelecek yardımların afet bölgelerine ulaştırılmasında maalesef çok büyük bir zorluk yaşanabileceği muhakkaktır. Zira özellikle merkez ilçelerimizi göz önünde bulundurduğumuzda doğu ile batı istikametinde tek bir yolun bulunuyor olması ve bu yollarda birçok batçığın ve köprünün bulunuyor olması nedeniyle bu yol üzerinde gerçekleşebilecek herhangi bir kesinti Bursa’nın doğusu ile batısı arasında mutlak bir kopukluğa yol açması işten bile değildir.
Bursa'mızın çok ciddi bir ulaşım sorunu var. Bu maalesef hayati bir sorun. Deprem harici bir dönemde dahi en ufak bir kazada bile şehrin ana yolları tıkanmakta, kilometrelerce araç kuyruğu ile şehre girmek ve çıkmak neredeyse imkânsız hâle gelmektedir. Bursa'da gerçekleşebilecek yıkıcı bir deprem ve sonrasındaki karışık ortamda şehrin trafiği tamamen kilitlenip afet mahalline ne sağlık ne güvenlik ne kurtarma ne de ihtiyaç duyulan makine ve sair ekipmanlar ulaşabilecektir. Bu durum ise maalesef daha çok acı ve daha çok vefata sebep olacaktır.
GÜNDEMDEN ÇIKMAYAN TRFİKLE DEPREME HAZIR DEĞİLİZ
İzah etmeye çalıştığımız bu duruma rağmen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın, muhtelif yerlerde sergilenen, "İki yılda trafiği gündeminden çıkaran Bursa" yazan o ironi içeren reklamını hatırlatmadan geçemiyoruz. Verilen sözlerin ve vaatlerin nasıl seçim öncesinde kaldığını bir kez daha görmüş oluyoruz.
Metnimizin başlığında belirttiğimiz sorunun cevabının "Hazır değiliz." olduğunu 6 Şubat Kahramanmaraş ve geçtiğimiz pazartesi günü yaşamış olduğumuz depremler ile bir kez daha öğrenmiş olduk. Ne yazık ki Bursa, olası bir depreme hazır değil.
Hazır olmayan sadece binalarımız değil. Bursa'nın yolları ve trafiği de hazır değil depreme. Öngörüsüz imar planları ve yatırımların muhtelif uygun alanlara dağılmaması neticesinde meydana gelmiş bulunan çarpık kentleşme, kaçak yapılaşma, yetersiz yollar gibi sair birçok problem göz önünde bulundurulduğunda maalesef depreme hazırlıklı olduğumuzu söyleyemiyoruz.
SORUNUN ÇÖZÜMÜ RANT DEĞİL İNSAN YAŞAMINI ÖNCELEMEK
Bu sorunların çözümü, rantı değil insan yaşamını tümüyle önceleyen bir şehir imarından geçmektedir. Yapılması gereken bir şehir imarı ise önümüzdeki 5 yıl için değil en az 100 yıl için bir değişimi ve dönüşümü içermelidir. İlmin ve geleneğin ışığını kullanarak gerçekleştirilebilecek bu değişim ve dönüşümün ise yalnızca Millî Görüş belediyeciliği ile gerçekleşebilecek olduğunun fakındayız. Elbette bu bir iddiadır ve her iddia ispata muhtaçtır. Bu ispat ise ancak ve ancak 31 Mart 2024 tarihindeki mahalli idareler seçimlerinde oluşabilecek bir iradenin neticesinde ortaya çıkmış olacaktır.
Bursa’mızın Saadet Partisi belediyeciliğine geçmişe kıyasla her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu su götürmez bir gerçek olarak ortadadır. Bu ihtiyacın da 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek mahalli idareler seçimlerinde giderileceğine ve Bursa’mızın Millî Görüş belediyeciliğine tekrar kavuşacağına eminiz. Bu vazifeye olan samimi talebimizi, sorunlarımızı çözme arzumuzu ve GARSON BELEDİYECİLİK anlayışımızı tüm Bursa halkımızın takdirlerine arz ediyoruz” dedi.