Kanlı agar, mikroorganizmaların özellikle bakterilerin tanımlanmasında ve izolasyonunda sıklıkla kullanılan bir besiyeri türüdür. Bu besiyeri, adını içeriğinde yer alan ve genellikle koyun veya at kanı gibi memeli kanı eklenerek hazırlanan özel bir ortamdan alır. Kanlı agar, özellikle patojen bakterilerin gelişimini desteklerken, aynı zamanda bu bakterilerin hemolitik özelliklerini belirlemek için de kullanılır. 

Kanlı Agarın Hazırlanması ve İçeriği

Kanlı agar, temelde %5 oranında steril hayvan kanı eklenmiş besleyici bir agar ortamından oluşur. Agar, mikroorganizmaların beslenmesi ve gelişimi için gerekli olan maddeleri içerir, bu nedenle laboratuvarlarda yaygın olarak kullanılır. Kanlı agar ortamı, mikroorganizmaların hemolitik aktivitelerini incelemek amacıyla kullanıldığında oldukça faydalıdır. Hemolitik aktivite, bakterilerin kırmızı kan hücrelerini parçalayıp parçalamadığını gösterir. Bu durum, bakterilerin patojenik özelliklerini anlamamıza yardımcı olur.

Hazırlama sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kanın steril ve taze olmasıdır. Genellikle koyun veya at kanı kullanılır. Kanın agara eklenmesi aşamasında ortamın aşırı sıcak olmaması önemlidir; çünkü yüksek sıcaklık, kanın içerdiği proteinlerin denatüre olmasına ve ortamın işlevini yitirmesine neden olabilir. Genellikle 45-50°C aralığındaki agar çözeltisine taze kan eklenir ve karışım homojen hale gelene kadar nazikçe karıştırılır.

Kanlı Agarın Kullanım Alanları

Kanlı agar, özellikle klinik mikrobiyoloji laboratuvarlarında yaygın olarak kullanılır. Bu besiyeri, solunum yolu enfeksiyonlarından kaynaklanan bakterileri izole etmek, tanımlamak ve ayırt etmek için ideal bir ortam sunar. Özellikle Streptococcus pneumoniae, Streptococcus pyogenes gibi hemolitik streptokok türlerinin tespitinde kullanılır. Bu bakteriler, kanlı agar üzerinde karakteristik hemoliz bölgeleri oluşturarak tanımlanabilirler. Örneğin, Streptococcus pyogenes, beta hemolitik bir bakteri olarak bilinir ve kanlı agar üzerinde tam hemoliz yaparak şeffaf bir alan oluşturur.

Ayrıca, bazı bakterilerin hemoliz özellikleri sayesinde ayırt edilebilmesi, bu ortamı klinik örneklerin analizinde vazgeçilmez kılar. Örneğin, alfa hemolitik bakteriler, kırmızı kan hücrelerini kısmen parçalayarak yeşilimsi bir renk değişimine neden olurken, beta hemolitik bakteriler, hücreleri tamamen parçalar ve şeffaf bir bölge oluşturur. Gama hemoliz ise herhangi bir renk değişimi veya hemoliz oluşturmaz, bu da bakterilerin hemolitik aktivite göstermediği anlamına gelir.

Kanlı agar, mikrobiyoloji laboratuvarlarında bakteriyel izolasyon ve tanımlama süreçlerinde vazgeçilmez bir besiyeri olarak karşımıza çıkar. Hemolitik özelliklerin belirlenmesinde sunduğu avantajlar, bu ortamı klinik tanılarda oldukça kullanışlı kılar. Eğer kanlı agar hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, detaylı bilgi için https://aklabgroup.com.tr/besiyeri adresini ziyaret edebilirsiniz.