‘Ülke kaynaklarını betona gömdük’
Türkiye'de öğretmenlerin sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını çizerek açıklamasına başlayan Koçak, “Öğretmenler, toplumda hak ettikleri değeri tam olarak bulamıyor. Öğretmen ev geçimi ile kafasını yorarsa öğrenciye randımanlı olamaz. Bugünkü iktidar 2003 yılında göreve geldiğinde bir öğretmen ne kadar maaş alıyordu, bugün ne kadar maaş alıyor, kıyasının yapılması gerekiyor” dedi.
Koçak, “2003 yılında öğretmen maaşları asgari ücretinin 2,8 katı ve 19,5 çeyrek altın ediyordu. 2019 yılında ise asgari ücretinin 1,9 katı maaş ve 8,8 çeyrek altın etmektedir. Aldıkları yeter diye konuya yanaşırsanız öğretmenlerin problemlerini çözemezsiniz. Biz her fırsatta öğretmenlerimizin başımızın tacı olduğunu söylüyoruz. Türkiye'yi etkili hale getirecek kişileri öğretmenler yetiştiriyor” ifadelerini kullandı.
Koçak, Türkiye'nin çok ciddi problemlerle karşı karşıya kaldığının altını çizerek, şöyle devam etti: “Bunlardan en büyüğü ekonomi çünkü milletin canını yakıyor. Millet, ekonomideki sıkıntıyı hissediyor. İktidar, bu problemlerin üzerinde durmak yerine ülkeyi suni gündemlerle meşgul ediyor. İktidar problemlerin üstünü örtüyor. Ardı ardına gelen intihar vakaları bizi derinden yaralıyor. Toplumun tamamı bundan etkileniyor. Ama iktidar ve basın bu konuda biraz geri planda duruyor. İnancımız gereği hiçbir şey intihar nedeni olamaz. İntiharlar, kasa atmaktan daha önemli değil mi?”
Siyasette hiçbir konunun konuşulamadığını belirten Koçak, “Biri bir şey deyince siz vatan hainisiniz deniliyor. Siyaset, kaba dövüşü oldu. Milletin çektiği sıkıntı kimsenin derdinde değil. İktidar problemlerin farkında mı, değil mi bilmiyoruz. Bu yöneticilerin karnı tok olduğu için açın halini bilmiyorlar. İdrak edemiyorlar. Bu büyük bir ihtimaldir. Bunu bilip çözmemek büyük vahimdir” dedi.
“Eğer biz ülkenin problemlerini çözmek istiyorsak siyasetin kaba üslubundan vazgeçmeliyiz” diyen Koçak, “Bir devlet adamı karşısındaki kişiye cevap veremeyip sadece küfür ediyorsa, o bulunduğu makama oturmaması gerekiyor. Mert ol, 'ben çözemiyorum' de bırak! Görüntüye bakarak sorunları çözemezsiniz. Türkiye'de çöken ekonominin ülkenin en önemli gündem maddesi olması gerekiyor. Ekonomideki en büyük problemlerden birisi de devletin üretimden çekilmesidir. İktidarın gerekirse elini taşın altına koyması gerekiyor. Türkiye'nin gerçek gündemi işsizliktir. Şimdi diyorlar ki, 'iş var da bulamıyorlar' diyorlar, bu da sizin ayıbınız. Bu ehliyetsiz diplomalı kadroyu kim yetiştirdi” diye sordu.
Koçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu ile ilgili yaptığı açıklamasını eleştirerek, “Siz israfı, yanlış politikaları değil, EYT'lileri ekonomik bir tehdit olarak görüyorsanız bu millete yapacağınız hiçbir şey yok. Siyasilere düşen esas görev, bu nevi zor problemleri çözebilmektir. Çözüm üretmektir. Başarı burada yatar. Yoksa ülke olarak çökeriz demek, bunun karşılığında verilebilecek cevap değildir. Garibanların sırtına bu yükü yüklemek devlet yöneticiliği ile adaletle bağdaşmaz kanaatindeyiz” dedi.
EYT mağdurlarının devletten alacağı bir hakkı olduğunu aktaran Koçak, “Ama ne yazık ki buna bir çözüm bulunamıyor. Bunun temel sebebi nedir derseniz; ekonomimizin geldiği durumdur bu. Çünkü bugüne kadar bu 'Emeklilikte Yaşa Takılanlar'a vereceğimiz parayı başka yerlere yatırdık. Betona gömdük ülke kaynaklarını... Betona gömmek ülkeyi zenginleştirmek manasına gelmiyor” dedi.
Sakarya Tank ve Palet Fabrikasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu kadar önemli bir yatırımı satılmış satılmamış, özelleştirmiş özelleştirilmemiş konuları tam olarak fasa fiso. Tank fabrikası gibi stratejik bir tesis hiçbir ülkeye verilemez. Bu tank fabrikasını bu hale getirenler Türk mühendisleridir. Bu fabrikaya yine ileriye bu ülkenin insanı götürecektir. Yeter ki siz oraya yeterli kaynağı sağlayın. Saraylardan vazgeçin, parayı buraya verin. İtibarınız zedelenmez.”
Koçak, basın açıklamasının sonunda asgarî ücret konusuna değindi. Koçak, “Asgari ücretin açlık sınırında konuşulmaması gerekiyor. Yoksulluk sınırının altında maaş alan herkes ihtiyaçlarını karşılamıyor demektir. Asgari ücrette hedef yoksulluk sınırının üstünde olması gerekiyor. Çalışanlar açlık sınırına tahakküm ediliyorsa orada gelir dağılımında adalet yok demektir” değerlendirmesinde bulundu.