Bayram namazı saat 06.38’de

   Müftü Abdullah Karaca, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Sayılı günler gelip geçti ve Ramazan ayını uğurlama zamanı geldi. İçimizi kaplayan hüznün yerini bayram sevinci alacak. Aslında gün gelecek bayram sevincini tam yaşayacağız, çünkü o gün sadece oruçlular için açılan Reyyan kapılarından Allah'ın izniyle cennete gireceğiz: Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. 'Oruçlular nerede?' diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez.” (Buhârî, Savm 4).    Ramazan bitince karışık duygular yaşıyoruz. Hayatımızın en nadide günlerinden biri olan bayrama kavuştuğumuz için bayram heyecanını ve coşkusunu yaşıyoruz. Öte yandan Ramazan'ın manevi bakımdan çok zengin hediyelerle, bereketlerle ve sevaplarla dolu manevi iklimini terk etmenin hüznünü ve burukluğunu yaşıyoruz. Bir taraftan ümidimiz var. Rabbimiz ibadetlerimizi kabul ettiyse nice sevaplar elde edeceğiz. Kadir Gecesi'ni idrak ve ihya ederek bir ömre bedel kazanç elde etmiş olabiliriz. Bir ibadetimize, bir güzel davranışımıza bire yedi yüz hatta daha fazla mükafat elde etmiş olabiliriz. Bu ayda nice mükafatlara nail olmuş olabiliriz. Bütün bunlardan dolayı ümitliyiz.    Diğer yandan ise endişeliyiz. İbadetlerimiz Rabbimiz tarafından kabul edilmedi ise bunun endişesi içerisindeyiz. İbadetlerimizi yaparken kendimizi gerçek manada veremiyoruz. Orucumuzda, namazımızda, hayır ve hasenatımızda hatalarımız var. Acaba Rabbimiz ibadetlerimizi kabul etti mi, bunun endişesini yaşıyoruz. Bu duygular içerisinde bayrama giriyoruz.    Bu mübarek ayın kıymetini bilemeyen, günlerini gafletle ve ataletle geçiren, dolayısı ile de Rabbimizin engin rahmetine ve mağfiretine nail olamayan, ecir ve sevaptan mahrum olan kardeşlerimize üzülüyoruz. Her Müslüman günaha kızar günahkara ise merhamet eder. Müslüman bütün kardeşlerinin iyiliğini ister. Herkesin Rabbimizin razı olduğu istikamette olmasını diler. Sadece Müslümanların değil tüm insanlığın iyiliğine dua eder. Rabbim tüm Müslüman ve insan kardeşlerimizi huzurunda buluştursun. Rabbim şu bayram günlerinde dualarımızı kabul buyursun. Ruhi hastalığı olanların ruhi hastalıklarına şifa verip ruhsal bakımdan sağlıklı eylesin. Ahlaki hastalıkları ve kusurları olanların kötü huylarını ve kötü ahlaklarını peygamberimizin ahlakı haline getirsin.    Rabbimiz, “Benim rahmetim her şeyi kapsamıştır.” (A'raf,156) buyurmaktadır. Allah katında en büyük musibet ümitsizlik girdabında boğulmaktır. Ümidini yitiren her şeyini yitirir. Ağacı diken meyve umar, dikmeyen ise ya diken umar ya da günün birinde karamsarlığa düşer ve ümitten yoksun kalır. Kur'a-nı Kerim de: “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer,53) buyrularak Allah'ın nimetleri yanında fazlaca bir değer taşımayan amellerine değil, Allah'ın geniş rahmetine her zaman güvenerek ümitvar olması gerektiği ifade edilir.    Milli şairimiz Mehmet Akif de: “Ye's öyle bir bataklıktır ki düşersen boğulursun, Ümide sarıl sımsıkı, seyret ne olursun.” diyerek ümitsizliğin bataklık olduğunu, ümitli olmanın ise kişiyi huzura erdireceğini ifade eder.    Bayramda yalnızlık bayramı zehre dönüştürür. Bayram biz demektir. Biz demek sevinci paylaşmaktır. Bayram bizi ben ruhundan biz ruhuna kavuşturur. Bizi bencillikten ve yalnızlıktan kurtarır. Tek başımıza Cuma namazı kılamadığımız gibi tek başımıza bayramda yapamayız.    Ramazandaki ibadetlerimiz kabul oldu mu olmadı mı? Bunun ölçüsü nedir? Ramazandaki ibadetlerimizin kabul olduğunun işareti kulun Ramazan'dan sonra da kulluğunu aynı istikamette devam ettirmesidir. Ramazanda kazanılan güzel hasletlerin Ramazandan sonra da kaybedilmemesidir.    Allah'a kullukta devamlılık esastır. Ramazandaki ibadet heyecanının daha sonra da devam ettirilmesi gerekir. Ramazan'da yoksullara yardım eden sonrasında da muhtaçları gözetmeli, kul hakkı yememek için titizlik göstermelidir. Ramazanda kötü sözlerden uzak kaldığımız gibi sonrasında da başkalarını incitmemeye dikkat etmeliyiz. Bu konularda Rabbimizden yardım dilemeliyiz. Kur'an'la olan ilgimizi kesmeyelim.    Ramazandan sonra 6 gün şevval orucunu tutmanın da önemini hatırlatmak isterim. Peşpeşe tutulabileceği gibi bir ay içerisinde aralıklarla da tutulabilir. Rabbim ibadetlerimizi kabul ederek Ramazan'ı bizden hoşnut ve razı eylesin. Ömrümüzü Ramazan gibi geçirip ahirette bayram edenlerden eylesin. Bu vesile ile tüm Karacabey halkının Ramazan Bayramı'nı tebrik eder, sağlık ve mutluluklar dileriz.”