“Halkını yoksullaştırarak büyüme olmaz!”
“Halkını yoksullaştırarak büyüme olmaz!”
Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İktidarın planları ile uygulamaları arasında farklılıklar olduğunu belirten Koçak, özellikle açıkladıkları planları tutturamadıklarını kaydederek, “İktidardakiler süslü, ışıltılı ve coşkulu cümlelerle verdikleri vaatlerin ve bulundukları öngörülerin hiçbirini maalesef tutturamıyorlar. Görünen o ki tutturabilmeleri de mümkün değildir. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında açıklanan ve bu yılın henüz ilk üç ayında hedefinden şaşan ‘Orta Vadeli Program’dan ders alamamış olacaklar ki, yine aynı süslü, ışıltılı ve coşkulu ifadelerle hayal ürünü bir ‘Orta Vadeli Program’ sunuyorlar. Bilindiği gibi iktidar, bir yıl önceki ‘Orta Vadeli Program’da 2022 yılı TÜFE’sini yüzde 9,8 olarak tahmin etmişti. Bir yıl sonra, aynı imza ile yayımlanan ‘Orta Vadeli Program’da 2022 TÜFE tahmini ise yüzde 600’ü bulan bir sapma göstermek suretiyle yüzde 65 olarak gerçekleşmiştir. Bir kat değil, iki kat değil, tam 6,6 katlık bir sapma” dedi.
İktidarın ‘Orta Vadeli Programlarda ortaya konulan hiçbir hedefi tutturamadığına dikkat çeken Koçak, iktidarın sadece tarih güncellediğini belirterek, “AKP’li Erdoğan iktidarı, şimdi bu milletten 5 yıl daha yetki istemenin gayreti içerisinde bulunmaktadır. ‘Enflasyon üç ay sonra düşecek’, ‘6 ay sonra düşecek’ diyerek sürekli tarih güncellemekten yorulmayan bir iktidar var karşımızda. Fakat ne bu cümleleri, ne de açıkladıkları ‘Orta Vadeli Program’ların mumu değil 1 yıl, 6 ay, 3 ay; yatsıya kadar bile aydınlatmaz hale geldi! Üzüntüyle belirtelim ki, yaptıkları zamlarla önümüzdeki kış mevsiminde insanımızı daha erken uykuya yatırmanın ve de daha uzun uyutmanın gayreti içinde olacaklar. Ve de öyle görünüyor ki, 2023 yılı hedeflerinin de hiçbiri tutturulamayacaktır” ifadelerini kullandı.
İktidarın ekonomi yönetiminde kabul olan yolları izlemediğine dikkat çeken Koçak, izlenen yolun vatandaşı fakirleştirdiğine vurgu yaparak, “İktidar, nass kamuflajı ile ortaya konan model yoluyla ‘Halkını Yoksullaştırarak Büyüme’ tezini uygulamalı bir şekilde bu ülke insanına yaşatıyor ve bunu ispat etmeye çalışıyor. Sadece rakamlarda büyüyoruz. Hem de büyüdükçe büyüyoruz! Refah seviyemiz ise bir türlü artmıyor, tersine azalıyor. Bakınız sunulan OVP’de neler var: Dış Ticaret Açığı hedefi; 51,8 milyar dolardan, 105 milyar dolara çıkarıldı. Yüzde 100’den fazla artış olarak düzenlendi. Cari Açık hedefi; 18,6 milyar dolardan, 47,3 milyar dolara çıkarıldı. Bu yüzde 250’den fazla demektir. Enflasyon hedefi; yüzde 9,8’den, yüzde 65’e yükseltildi. Yüzde 600’den fazla artış demektir. Bütçe Açığı hedefi; 278,4 milyar liradan, 461,2 milyar liraya yükseltildi. Bu da yüzde 60 düzeyinde artırılması anlamına gelir. Yani bütçe açığı ile birlikte büyüyeceğiz” dedi.
İktidarın izlediği ekonomi modeli ile birlikte Türkiye’de belli bir azınlığın zenginleştiğine dikkat çeken Koçak, vatandaşların ise hayatının daha da zorlaştığına vurgu yaparak, “Kâğıt üzerindeki büyüme, dar gelirlinin karnını doyurmuyor. Hayat pahalılığına ise asla çare olmuyor. İşte son açıklanan enflasyon verileri bunun en açık ispatıdır, göstergesidir. Her fırsatta gençlerin koalisyon hükümetlerini, ekonomik krizleri, yüksek enflasyonu bilmediğini söyleyenler, 1998 yılından bu yana bu aziz millete en yüksek enflasyonu göstermeyi ve yaşatmayı başarmıştır. Bunun için de bravo denilmelidir” ifadelerini kullandı.
Büyümenin rakamlarda yeri olsa da vatandaşa bir faydasının olmadığını belirten Koçak, büyüme ile birlikte artan milli gelire karşın çalışanların payının azaldığını ifade ederek, “Milli gelir artarken çalışan kesimin aldığı pay azalmış, bu azalışa karşılık sermayenin payı artmıştır. Başka bir deyişle, emeğin milli gelirden aldığı payın üçte birine yakın kısmı sermaye kesimine intikal etmiştir. Aslında takdim ettikleri ve uyguladıkları ekonomik modelin gerçek hedefi de bu değil midir? Bundan birkaç yıl önce, 2023 yılında ülkemizde kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar olacak diyenler, bugün 9 bin 500 dolarla övünür hale geldiler! 12 bin dolardan 9 bin 500 dolara düşürdükten sonra. Sermayenin payı ile çalışanlara düşen payın yıllar içindeki farkına baktığımızda, adeta bir ‘timsahın çenesi’ gibi giderek açıldığını, emeğin hakkının iktidar eliyle sermaye tarafından yutulduğunu görüyoruz. Dar gelirliler ve orta sınıf, gelir dağılımındaki bu zalim timsah dişlerinin arasında un ufak olurken, iktidar ise maalesef ‘timsah gözyaşları’ dökmektedir!” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.