Saadet Partisi’nden hükümete eleştiri
Saadet Partisi’nden hükümete eleştiri
Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Koçak, iktidarın var olan politikalarının devamı halinde endişelerinin devam edeceğini vurgulayarak, “İktidar, 19 yıllık iktidar olmanın verdiği aşırı ve ölçüsüz bir güven duygusuyla milletimizi yine şaşırtmadı; gönül isterdi ki bu kez kendilerine umut besleyenlerin umutlarını yeşertsinler. Ama olmadı, yapmadılar, yapmaya da niyetlerinin olmadığını gösterdiler” dedi.
Yılbaşından önce ve sonra elektrik, doğalgaz ve akaryakıt zamlarını hatırlatan Koçak, “Daha yeni yıla adım atmadan, 2021 yılının son saatlerinde, 2022 yılına merhaba dendiği ilk saatlerde açıklanan elektrik, doğalgaz ve akaryakıt zamlarıyla, 2022’de umuda açılabilecek aydınlık günlerin kıymetini bilemediler ve arzu edilen umudu milletimize vermediler. O da yetmedi; yılın daha ilk 5 gününde attıkları adımlarla, her şeye rağmen 19 yıldır kendilerine kredi veren aziz milletimizin güvenini yine boşa çıkarmada başarılı oldular! İşte bakınız, 2022 yılına saatler kala; kış şartlarının en yoğun olduğu şu günlerde; doğalgaza yüzde 25, elektriğe kademeli olarak yüzde 50 ile yüzde 130, motorine 1 lira 29 kuruş, benzine 61 kuruş, LPG’ye 78 kuruş zam yapıldı” ifadelerini kullandı.
TÜİK’in açıkladığı veriler ile vatandaşın çarşı, pazarda soluduğu havanın daha farklı olduğunu vurgulayan Koçak, TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun yüzde 36 olduğunu hatırlatarak, “Her ne kadar TÜİK, yıllık enflasyonu yüzde 36 olarak açıklasa da bağımsız araştırma kurumlarının açıkladığı ve vatandaşlarımızın da ifade ettiği vahametin göstergesi olan enflasyon rakamı ise en az yüzde 60, yüzde 80 arasında bir düzeydedir. Sadece TÜİK tarafından verilen enflasyon oranları bile; rakamları ve sayıları art arda sıralayarak vatandaşa terapi uygulayıp, krizin acısını hafifletmek isteyen iktidarın yol açtığı ekonomik yıkımı anlatmaya yetiyor ve artıyor bile” dedi.
İktidarın, sürekli geçmişte yaşananları örnek verdiğini hatırlatan Koçak, yapılanların bir sonucu olarak iktidarın vatandaşı fiili olarak eski döneme götürdüğünü kaydetti. Koçak, “Üzülerek ifade etmeliyiz ki, ülkemizde aylık enflasyon son 30 yıllık süre içinde üçüncü kez çift haneli olarak görüldü. Diğer ikisi ise eğer hafızalarımızı tazelersek, iktidarın hiç dilinden düşürmediği 1994 ve 2001 yıllarında yaşanan ekonomik krizlerde görülmüştü. Aslına bakılırsa 2001 ekonomik krizi AKP iktidarına zemin hazırlayan ve halen iktidarın sürekli beslendiği bir kriz niteliğinde olduğu ifade edilebilir. Yıllık yüzde 36’lık enflasyon, AKP’nin iktidara gelmeden önceki seviyelerine ulaşmış olduğunun da göstergesidir” dedi.
İktidarın enflasyon rakamları ile ilgili başka ülkeleri örnek verdiğine değinen Koçak, “Biz bu tabloyu muhteşem tarihi ve muazzam devlet geleneğine sahip ülkemize yakıştıramıyoruz; ümit ederiz ki iktidardakiler de yakıştırmıyordur. Yakıştırmamaları da gerekir. ‘Amerika’da 40 yılın, Almanya ve İspanya’da son 30 yılın, İngiltere’de son 12 yılın en yüksek enflasyon rakamlarının görüldüğünü’ söyleyerek, ekonomik başarısızlığına örnek bulmaya çalışmak başarısızlığı kamufle etmeye yetmez. Söz konusu ülkelerde enflasyon sadece yüzde 6-10 arasında değişmektedir. O halde şunu sorma hakkımız doğmaz mı? Türkiye’yi, Amerika ve Almanya gibi gelişmiş ülkeler arasında görüyorsanız; neden Surinam ve Zimbabve ile aynı noktaya geldik” dedi.
Memur ve emeklilere verilen maaş zamlarının, vergilere verilen zamların altında olduğunu vurgulayan Koçak, “Toplu Sözleşme’de alınan karar gereğince 5 ile birlikte verilen enflasyon farkına ilave olarak hükümetin ayrıca vermiş olduğu yüzde 2,5’lik ek artış, memur sendikaları da dahil hiç kimseyi memnun etmediği gibi bu uygulama vicdani de olmamıştır. Hükümetin memura, emekliye verdiği yüzde 30,5’lik zam, yeniden değerlendirme oranı üzerinden devletin alacaklarına ve devletçe sunulan zorunlu tüketim maddelerine yaptığı zammın da çok çok altında kalmıştır. Yani devlet kendi alacaklarına yüzde 36 zam yaparken, memuruna sadece yüzde 30,5 zammı reva görmüştür, yeterli görmüştür” dedi.
İktidarın, Başkanlık sistemi ile ülkenin istikrara kavuşulacağının vadedildiğini hatırlatan Koçak, iktidarın bu vaadinin ne olduğunun sorarken, “Oysa başkanlık sisteminden sonra her şey çok güzel olacaktı, her şey güllük gülistanlık haline geleceği söylenmişti bize. Dolar da düşecekti, faizler de öyle. Enflasyon düşecek, hayat pahalılığı da yok olacaktı. Peki, sonuç ne oldu? Manzara şu: İğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Dolar durdurulamıyor, enflasyon kontrol altına alınamıyor. Faizler de alabildiğine yüksek. Hatta zımnen böyle olması arzu ediliyor. Önceki dönemlerde kaşıkla verilenler kepçe ile geri alınıyordu. Şimdi ise önce kepçeyle alınıyor, sonra kaşıkla verilmeye çalışılıyor; ya da daha dürüst bir ifadeyle ‘verirmiş gibi yapılıyor.’ Dolayısıyla; ülkemizi -mış gibi yaparak yönetme gayreti sadece ekonomide değil, hayatımızın her alanında büyük krizlere sebebiyet veriyor” ifadelerini kullandı.
Memur ve emeklilere verilen maaş zamlarının, vergilere verilen zamların altında olduğunu vurgulayan Koçak, “Hükümetin memura, emekliye verdiği yüzde 30,5’lik zam, yeniden değerlendirme oranı üzerinden devletin alacaklarına ve devletçe sunulan zorunlu tüketim maddelerine yaptığı zammın da çok çok altında kalmıştır. Yani devlet kendi alacaklarına yüzde 36 zam yaparken, memuruna sadece yüzde 30,5 zammı reva görmüştür, yeterli görmüştür” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.