Krizler, ekonomik durgunluklar, kısacası zor dönemler aynı zamanda yatırımcılar için yeni fırsat alanlarının da doğduğu zamanlardır.
Yeni binalar, arsalar ve arabalar alma fırsatları yakalayan yatırımcılar bu dönemleri iyi değerlendirir.
Alınan tiyolarla servetlerine servet katan insanoğlu, acaba ahiret için de büyük yatırım fırsatlarının ortaya çıktığı bu zamanları nasıl değerlendiriyor?
Marketlerde anne-babaların susturmakta zorlandığı çocukların gözleri, poşet poşet alışveriş yapan hali-vakti yerinde insanlarda değil mi sanıyorsunuz?
Her şeyi politik tartışmalara kurban etmekten vazgeçsek...
Devlet eliyle tüm sorunların üstesinden gelemeyeceğimizi bir anlasak...
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” diyen Peygamberin ümmeti, yangını söndürmek için stokladığı suyu kullanmak zorundadır.
Fırsatları değerlendirip yeni bir daire, arsa almanın telaşındayken, hiç merak ettik mi; komşumuzun pazara çıkıp çıkmadığını, kirasını, elektrik faturasını ödeyip ödeyemediğini?
Evimize poşetlerle erzak, abur-cubur taşırken, mangal keyifleri yaparken, alışveriş merkezlerinde fink atarken, bir çikolataya hasret çocukları, okul kantinlerinde simit alamayıp aç kalan yavruları hiç aklımıza getirebildik mi?
Farkında mısınız; kendimiz ve çocuklarımız dışında kimse umurumuzda değilmiş gibi yaşıyoruz.
Yoksulluğun ağırlığı altında ezilen ve ekonomik sıkıntılarla daha çıkmaza giren insanlara böylesi zamanlarda çok daha fazla el uzatmak zorundayız.
Aslında bire on hatta yüz veren Allah’ın rızasını kazanıp, ahiret hesabımızı kabartmak için büyük fırsat günleridir bu günler.
Kefenin içine banka kartlarını, hesap cüzdanlarını koyup götüreni olmadı bugüne kadar. Dairelerin ve arsaların tapularını öteye götüren de olmadı bu zamana dek.
Ama yapılan en küçük hayrın bile öteye gittiğine yüzde yüz inanıyoruz.
Haydi, ahiret hesaplarına yatırım fırsatlarını kaçırmayalım!
Yetimleri ve yoksulları güldürelim ki; Yüce Allah da bizi aynı şekilde karşılasın.
Vesselam...