Camiler yeryüzünde 'Allah'ın evi' olmaya namzet müstesna mekânlardır.
Hz. Peygamber, İslam medeniyetini inşa ettiği Medine'de çekirdek olarak mescit inşa etmiştir evvela. Bu mescidin etrafında İslam medeniyeti ilmek ilmek örülmüştür.
Mescidi Nebevi, sadece namaz kılınan bir yer olmamış, hayatın merkezi olmuştur. İlim ve irfan burada neşvü neva bulmuş, derdi olan dermanını mescitte aramıştır.
Asırlarca camiler hep hayatın merkezinde yer almış, çocuğun, gencin ve yaşlının aradığını bulduğu müstesna mekân olagelmiştir.
İnsanlığın korkunç bir bunalımda debelendiği bu ahir zamanda, İslam'ın yeniden hayat bahşedeceği mekânlar camiler olabilir mi peki?
Yalnızca beş vakit namaz vazifesinin icra edildiği, belli yaştaki insanların müdavimi olduğu camiler hayatın merkezi olabilir mi?
Çocukların ve gençlerin içten benimseyebildiği cami mefhumundan fersah fersah uzak bu mekânların, insanlığa yeniden hayat bahşetmesi nasıl mümkün olabilir?
Kur'an bizi 'hayat veren' çağrıya davet ederken, dar bir çerçeveye sıkışmış, en büyük problemi avizedeki yanmayan ampul olan cami müdavimi ya da görevlisi uçuruma yuvarlanan insanlığa ne verebilir ki?
Kahvehanelerdeki hayat belirtilerinin onda biri camilerde olmuş olsa, sokaklarımız, evlerimiz, işyerlerimiz can bulacak. 'Yok mu bu gecenin sabahı?' diye inleyen bîçarelere nice eller uzanacak.
İslam davası çocukların ve gençlerin omuzlarında yükseldi. Yere düşen insanlığı gencecik Enes'ler, Musab'lar, Ali'ler… tutup ayağa kaldırdı.
Yıllarını fâni dünyasını âbât etmek uğruna harcayan, bu uğurda dininden bile vazgeçen, dünyalığını yaptıktan sonra camiyi mesken edinen bir adamın bırakın başkasına, kendisine bile katacağı bir şey olmayacaktır. Hatta İslam'ın vadettiği hayat yolu üzerinde koca bir enkaz görevi görecektir.
Öyleyse alev alev yanan dünyaya yeni bir nefes bahşetmek, yangını söndürmek için karınca misali su taşıyan bireyleri inşa etmek için başka bir çıkış yolu lazım.
Beton yığınları inşa ederken, insan faktörünü ıskaladığımızı artık sağır sultan bile biliyor.
Oysa İslam hayat vadediyor
Camiler yeryüzünde 'Allah'ın evi' olmaya namzet müstesna mekânlardır.
Hz. Peygamber, İslam medeniyetini inşa ettiği Medine'de çekirdek olarak mescit inşa etmiştir evvela. Bu mescidin etrafında İslam medeniyeti ilmek ilmek örülmüştür.
Mescidi Nebevi, sadece namaz kılınan bir yer olmamış, hayatın merkezi olmuştur. İlim ve irfan burada neşvü neva bulmuş, derdi olan dermanını mescitte aramıştır.
Asırlarca camiler hep hayatın merkezinde yer almış, çocuğun, gencin ve yaşlının aradığını bulduğu müstesna mekân olagelmiştir.
İnsanlığın korkunç bir bunalımda debelendiği bu ahir zamanda, İslam'ın yeniden hayat bahşedeceği mekânlar camiler olabilir mi peki?
Yalnızca beş vakit namaz vazifesinin icra edildiği, belli yaştaki insanların müdavimi olduğu camiler hayatın merkezi olabilir mi?
Çocukların ve gençlerin içten benimseyebildiği cami mefhumundan fersah fersah uzak bu mekânların, insanlığa yeniden hayat bahşetmesi nasıl mümkün olabilir?
Kur'an bizi 'hayat veren' çağrıya davet ederken, dar bir çerçeveye sıkışmış, en büyük problemi avizedeki yanmayan ampul olan cami müdavimi ya da görevlisi uçuruma yuvarlanan insanlığa ne verebilir ki?
Kahvehanelerdeki hayat belirtilerinin onda biri camilerde olmuş olsa, sokaklarımız, evlerimiz, işyerlerimiz can bulacak. 'Yok mu bu gecenin sabahı?' diye inleyen bîçarelere nice eller uzanacak.
İslam davası çocukların ve gençlerin omuzlarında yükseldi. Yere düşen insanlığı gencecik Enes'ler, Musab'lar, Ali'ler… tutup ayağa kaldırdı.
Yıllarını fâni dünyasını âbât etmek uğruna harcayan, bu uğurda dininden bile vazgeçen, dünyalığını yaptıktan sonra camiyi mesken edinen bir adamın bırakın başkasına, kendisine bile katacağı bir şey olmayacaktır. Hatta İslam'ın vadettiği hayat yolu üzerinde koca bir enkaz görevi görecektir.
Öyleyse alev alev yanan dünyaya yeni bir nefes bahşetmek, yangını söndürmek için karınca misali su taşıyan bireyleri inşa etmek için başka bir çıkış yolu lazım.
Beton yığınları inşa ederken, insan faktörünü ıskaladığımızı artık sağır sultan bile biliyor.
Ekleme
Tarihi: 13 Ekim 2020 - Salı
Oysa İslam hayat vadediyor
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.