Hasan-ı Basri Hazretleri'nden nasihatler...
Bir mecliste bir genç kahkahalarla katıla katıla gülerken, Hasan-ı Basrî oraya uğradı ve delikanlıyı çağırdı: “Oğlum! Sırat’ı geçtin mi?” deyince; “Hayır!” dedi. Hasan-ı Basrî; “Gideceğin yerin Cennet veya Cehennem olduğunu biliyor musun?” diye sorunca; “Hayır!” dedi. “O hâlde bu kahkaha nedir?” dedi. Gencin bu hâdiseden sonra bir daha güldüğü görülmedi.
“Dünyâ üç gün gibidir. Geçen gün, geçip gitmiştir artık. Geri döndüremezsin. Ondan ümit kesilmiştir. İkinci gün, içinde bulunduğun gündür. Bunu ganîmet ve fırsat bil. Üçüncüsü ise gelecek olan gün ki, sen ona ulaşır mısın belli değil. Belki de gelecek olan güne kavuşamadan ölürsün.”
KALBİN BOZULMASI 6 ŞEYDEN OLUR
“Kalbin fesâda uğraması, bozulması altı şeyden olur:
1) Tövbe etmek ümidiyle günah işlemek,
2) İlim öğrenip onunla amel etmemek,
3) Amel ettiklerinde de ihlâsı gözetmemek,
4) Allahü teâlânın verdiği nîmetlere şükretmemek,
5) Allahü teâlânın taksim ettiği rızka râzı olmamak,
6) Ölüleri defnedip ibret almamak, öleceğini düşünmemek, âhiret için azık hazırlamamak.”
“Ey insan! İnsanların çokluğuna bakıp da aldanma! Çünkü sen yalnızsın, yalnız öleceksin, kabre yalnız gireceksin, yalnız kabirden kalkacaksın ve kendi hesâbını vereceksin.”
Birgün Hasan-ı Basrî hazretlerine birisi gelip: “Filan kimse, seni çekiştirdi, gıybet etti.” dedi. Buyurdu ki; “Sen o zâtın evine niçin gitmiştin.” Adam; “Misafir olarak dâvet etmişti.” dedi. “Sana ne ikrâm etti?” deyince; “Çeşitli yemekler ve meşrûbât.” diye cevap verdi. Hasan-ı Basrî hazretleri; “Bu kadar yemekleri, içinde sakladın da, bir çift sözü saklayamayıp bana mı getirdin!” buyurdu. Daha sonra kendisinin alehinde konuşan kimseye, bir tabak tâze hurma ile birlikte, özür dileyerek, şöyle haber gönderdi: “Duyduğuma göre sevaplarını, benim amel defterime geçirmişsin! İsterdim ki, karşılık vereyim! Kusura bakmayın! Bizim hediyemiz sizinki kadar çok olmadı.”