Enes ZİYA
Köşe Yazarı
Enes ZİYA
 

İstikâmet üzere olmak

İstikâmet, sağa sola sapmamak, ne ifrata ne tefrite düşmemek. Hz. Ömer'in (r.a.) dediği gibi istikamet, tilkilik yapmamak; harama helal fetvası aramamak; Allah ve Rasûlü ne emretmişseler onu yapmak, neyi yasaklamışsalar ondan sakınmak, Kur'ân caddesinden ayrılmamak, Rasûlullah'ın önderliğinden sapmamaktır.       “Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.”      (Haşr sûresi 59/7)       “Emrolunduğun gibi mustakîm /dosdoğru olmaya devam et!”        (Hûd sûresi 11/112)        Bir şeyi yapan kimseye "yap" demek ya "kâmilce yap" veya "yapmaya devam et" demektir.       Her bir mü'min, sorumlu olduğu kimselerle birlikte istikameti takip etmekle sorumludur:       “Sen emrolunduğun gibi mustakîm /dosdoğru ol, beraberindeki tövbe edenler de mustakîm/istikamet üzere olsunlar! (Hak ve adalet ölçülerini) aşmayın.”       (Hûd sûresi 11/112)       Dünya ve âhiret mutlu olmak isteyen istikamette Kur'ân caddesinden ayrılmamalı, Rasûlullah'ın önderliğinden de sapmamalıdır.         Böyle olursa meleklerin yardımını görür, hep meleklerin ilhamına mazhar olur:        “Rabbimiz Allah'tır deyip sonra da istikamet üzere olanlara melekler gelerek: 'Korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında da âhirette de sizlere dostuz. Esirgeyip bağışlayan Allah'ın ikrâmı olarak (cennette) canınızın çektiği ve dilediğiniz her şey sizindir' derler.”       (Fussilet sûresi 41/30-32)       Kur'ân caddesinden ayrılan şeytanın caddesine girer. Şeytan da o sapanın fikrini ve amelini ona süsler:       “Kim Rahmân'ın Zikrini (Kur'ân'ını) görmezlikten gelirse, Biz onun başına bir şeytan musallat ederiz. Artık o (şeytan) onun ayrılmaz dostudur. Muhakkak ki bu şeytanlar onları (Kur'ân) yolundan saptırırlar. O (sapan)lar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.”       (Zuhruf sûresi 43/37-38)       İlâhî istikmet yolunda olanlara Allah sahip çıkar ne dünyada ne de âhirette korku ve hüzün olmaz:        “Rabbimiz Allah'tır diyenler sonra da istikamet üzere olanlar için ne korku vardır ne de hüzün. Onlar cennetliktir. İşlediklerinin karşılığı olarak cennette temelli kalacaklardır.”      (Ahkâf sûresi 46/13-14)       Ebû Amr (veya Ebû Amre) Süfyân b. Abdullah (r.a.) şöyle dedi:       - Yâ Rasûlallah! Bana İslâm'ı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim, dedim. Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:      - “Allah'a inandım de, sonra da mustakîm/dosdoğru ol!”       Hem itikâden hem amelen, hem ahlâken hem iktisâden istikamet üzere olmaya son derece dikkat etmemiz gerekir.
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2021 - Cumartesi

İstikâmet üzere olmak

İstikâmet, sağa sola sapmamak, ne ifrata ne tefrite düşmemek. Hz. Ömer'in (r.a.) dediği gibi istikamet, tilkilik yapmamak; harama helal fetvası aramamak; Allah ve Rasûlü ne emretmişseler onu yapmak, neyi yasaklamışsalar ondan sakınmak, Kur'ân caddesinden ayrılmamak, Rasûlullah'ın önderliğinden sapmamaktır. 
     “Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.” 
    (Haşr sûresi 59/7) 
     “Emrolunduğun gibi mustakîm /dosdoğru olmaya devam et!” 
      (Hûd sûresi 11/112) 
      Bir şeyi yapan kimseye "yap" demek ya "kâmilce yap" veya "yapmaya devam et" demektir. 
     Her bir mü'min, sorumlu olduğu kimselerle birlikte istikameti takip etmekle sorumludur: 
     “Sen emrolunduğun gibi mustakîm /dosdoğru ol, beraberindeki tövbe edenler de mustakîm/istikamet üzere olsunlar! (Hak ve adalet ölçülerini) aşmayın.” 
     (Hûd sûresi 11/112) 
     Dünya ve âhiret mutlu olmak isteyen istikamette Kur'ân caddesinden ayrılmamalı, Rasûlullah'ın önderliğinden de sapmamalıdır. 
       Böyle olursa meleklerin yardımını görür, hep meleklerin ilhamına mazhar olur: 
      “Rabbimiz Allah'tır deyip sonra da istikamet üzere olanlara melekler gelerek: 'Korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında da âhirette de sizlere dostuz. Esirgeyip bağışlayan Allah'ın ikrâmı olarak (cennette) canınızın çektiği ve dilediğiniz her şey sizindir' derler.” 
     (Fussilet sûresi 41/30-32) 
     Kur'ân caddesinden ayrılan şeytanın caddesine girer. Şeytan da o sapanın fikrini ve amelini ona süsler: 
     “Kim Rahmân'ın Zikrini (Kur'ân'ını) görmezlikten gelirse, Biz onun başına bir şeytan musallat ederiz. Artık o (şeytan) onun ayrılmaz dostudur. Muhakkak ki bu şeytanlar onları (Kur'ân) yolundan saptırırlar. O (sapan)lar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.” 
     (Zuhruf sûresi 43/37-38) 
     İlâhî istikmet yolunda olanlara Allah sahip çıkar ne dünyada ne de âhirette korku ve hüzün olmaz: 
      “Rabbimiz Allah'tır diyenler sonra da istikamet üzere olanlar için ne korku vardır ne de hüzün. Onlar cennetliktir. İşlediklerinin karşılığı olarak cennette temelli kalacaklardır.” 
    (Ahkâf sûresi 46/13-14) 
     Ebû Amr (veya Ebû Amre) Süfyân b. Abdullah (r.a.) şöyle dedi: 
     - Yâ Rasûlallah! Bana İslâm'ı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim, dedim. Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
     - “Allah'a inandım de, sonra da mustakîm/dosdoğru ol!” 
     Hem itikâden hem amelen, hem ahlâken hem iktisâden istikamet üzere olmaya son derece dikkat etmemiz gerekir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri blossomtips.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri