Ramazan oruç demektir. Ramazan teravih namazı demektir. Ramazan; açlıkla terbiye edilen nefsin, ruhu dinginleştirdiğine şahit olmak demektir. Oruç da geçmişe dayanan kadim bir kulluk ifadesidir.
Yahudiler de, Hıristiyanlar da bu oruç ibadetini Allah'ın rızasını kazanmak için tutmuşlardır. Takdir edersiniz ki Resulullah Efendimizin Hz. Davud'un orucunu takdirle karşıladığı, “ O ne güzel bir kul idi, bir gün tutar, bir gün tutmamak suretiyle yılın yarısını oruçlu geçirirdi.”
Hz. Davut'tan böyle bahsediyor ve yine bizimle ehli kitabın arasındaki orucun farkını ise şöyle açıklıyor; “Özellikle biz sahura kalkarız.” buyuruyor Resulullah efendimiz.
“Anlayınız ki sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi oruç size de farz kılındı.” buyurmak suretiyle Rabbimiz bize ona yaklaşma hususunda, onun güzel bir kulu olma konusunda lütuf buyurmuştur.
Bizi muhatap alarak “ Ya eyyehellezine amenü “ diyerek müminler olarak bize hitap etmiştir. Umulur ki bu oruç değerli bir mertebe olan takvaya ulaşmamıza vesile olsun, umulur ki nimetlerin kadrini bilerek Allah'a şükreden kimseler olasınız. Umulur ki bir mümin icabet etsin ki emrime, kulum doğru yolu bulan kimselerden olsun. 187. ayetle de 'şöyle davranın, böyle davranın' diye buyurduğu oruçlardan olduğu zaman, hükmünün sonunda da Allah size bunları açıklıyor ki oruç ile birlikte orucun bir kalkan olarak günahlardan ve hatalardan koruyup mahşer gününde üzerimizde bir perde olup güneşin hararetinden korusun.
Peygamberimiz hicretin 2. yılından itibaren vefatına kadar ashabıyla birlikte 9 yıl oruç tutmuştur. Peygamberimiz oruca dair bütün fıkhi bilgilerin ayrıntılarını vermiştir. “Orucu tutarsanız umulur ki muttakilerden olursunuz.” buyuruyor Rabbimiz. Takva, yüce bir mertebe ve kulların talep ettiği bir mertebedir. Takva, bir insanın Allah'a kul olmanın şuurunu bütün hücreleriyle, ruhuyla, bedeniyle hissetmesi ve Rabbine ifade etmesidir. Allah bu muttaki kulları Bakara suresinin ilk ayetiyle övüyor; “İçinde hiçbir şüphe barındırmayan bu kitap, muttaki kullar için hidayet kitabıdır. Görmedikleri halde Rablerine iman eden, Rablerinin haber verdiği ahirete iman etmiş, namazlarını kılan ve kendilerine verdiklerimizden Allah yolunda infak edenlerdir.” Muttakileri böyle tarif ediyor Allah ve buyuruyor ki ; “Bu muttakilerden olmak istiyorsanız siz de farz kılınan orucunuzu tutunuz.” Ne kadar samimiyetle orucumuzu tutarsak Rabbimiz sınırsız şekilde ikramda bulunacak. En büyük ikram; takvalı bir kul olmaya yükseltecek, mahşer günü sevap terazisinin kefesine konacak bir oruç ve bir kapısı var ahiretin, bu kapıya da 'Reyyan' denir ve bu kapıdan ancak oruçlular girer.
Fakat oruç öyle bir ibadet ki; değerleri farklı olan kimsenin fark edemediği, sırf Allah için yapılan bir ibadettir. Hiç kimse görmüyor olabilir ama kalbimiz görüyor, oruç böyle güzel bir ibadettir. Bunu bize lütfeden Allah'a hamdolsun, bütün çabamız orucumuzu tutup takva sahibi olanlardan olmaktır.
Allah cümlemize bu Ramazan-ı Şerifte bu şuura ulaşmayı ve affedilmiş bir kul olarak bayramı görmeyi nasip eylesin.
Oruç ve biz
Ramazan oruç demektir. Ramazan teravih namazı demektir. Ramazan; açlıkla terbiye edilen nefsin, ruhu dinginleştirdiğine şahit olmak demektir. Oruç da geçmişe dayanan kadim bir kulluk ifadesidir.
Yahudiler de, Hıristiyanlar da bu oruç ibadetini Allah'ın rızasını kazanmak için tutmuşlardır. Takdir edersiniz ki Resulullah Efendimizin Hz. Davud'un orucunu takdirle karşıladığı, “ O ne güzel bir kul idi, bir gün tutar, bir gün tutmamak suretiyle yılın yarısını oruçlu geçirirdi.”
Hz. Davut'tan böyle bahsediyor ve yine bizimle ehli kitabın arasındaki orucun farkını ise şöyle açıklıyor; “Özellikle biz sahura kalkarız.” buyuruyor Resulullah efendimiz.
“Anlayınız ki sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi oruç size de farz kılındı.” buyurmak suretiyle Rabbimiz bize ona yaklaşma hususunda, onun güzel bir kulu olma konusunda lütuf buyurmuştur.
Bizi muhatap alarak “ Ya eyyehellezine amenü “ diyerek müminler olarak bize hitap etmiştir. Umulur ki bu oruç değerli bir mertebe olan takvaya ulaşmamıza vesile olsun, umulur ki nimetlerin kadrini bilerek Allah'a şükreden kimseler olasınız. Umulur ki bir mümin icabet etsin ki emrime, kulum doğru yolu bulan kimselerden olsun. 187. ayetle de 'şöyle davranın, böyle davranın' diye buyurduğu oruçlardan olduğu zaman, hükmünün sonunda da Allah size bunları açıklıyor ki oruç ile birlikte orucun bir kalkan olarak günahlardan ve hatalardan koruyup mahşer gününde üzerimizde bir perde olup güneşin hararetinden korusun.
Peygamberimiz hicretin 2. yılından itibaren vefatına kadar ashabıyla birlikte 9 yıl oruç tutmuştur. Peygamberimiz oruca dair bütün fıkhi bilgilerin ayrıntılarını vermiştir. “Orucu tutarsanız umulur ki muttakilerden olursunuz.” buyuruyor Rabbimiz. Takva, yüce bir mertebe ve kulların talep ettiği bir mertebedir. Takva, bir insanın Allah'a kul olmanın şuurunu bütün hücreleriyle, ruhuyla, bedeniyle hissetmesi ve Rabbine ifade etmesidir. Allah bu muttaki kulları Bakara suresinin ilk ayetiyle övüyor; “İçinde hiçbir şüphe barındırmayan bu kitap, muttaki kullar için hidayet kitabıdır. Görmedikleri halde Rablerine iman eden, Rablerinin haber verdiği ahirete iman etmiş, namazlarını kılan ve kendilerine verdiklerimizden Allah yolunda infak edenlerdir.” Muttakileri böyle tarif ediyor Allah ve buyuruyor ki ; “Bu muttakilerden olmak istiyorsanız siz de farz kılınan orucunuzu tutunuz.” Ne kadar samimiyetle orucumuzu tutarsak Rabbimiz sınırsız şekilde ikramda bulunacak. En büyük ikram; takvalı bir kul olmaya yükseltecek, mahşer günü sevap terazisinin kefesine konacak bir oruç ve bir kapısı var ahiretin, bu kapıya da 'Reyyan' denir ve bu kapıdan ancak oruçlular girer.
Fakat oruç öyle bir ibadet ki; değerleri farklı olan kimsenin fark edemediği, sırf Allah için yapılan bir ibadettir. Hiç kimse görmüyor olabilir ama kalbimiz görüyor, oruç böyle güzel bir ibadettir. Bunu bize lütfeden Allah'a hamdolsun, bütün çabamız orucumuzu tutup takva sahibi olanlardan olmaktır.
Allah cümlemize bu Ramazan-ı Şerifte bu şuura ulaşmayı ve affedilmiş bir kul olarak bayramı görmeyi nasip eylesin.
Ekleme
Tarihi: 13 Mart 2024 - Çarşamba
Oruç ve biz
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.