Rızkının bollaşmasını, işlerinin düzene girmesini, güç ve kuvvetinin artmasını isteyenler bu yazıyı iyi okusun! Kur'an'da Hz. Nuh ve Hz. Hud, kendi kavimlerine tebliğde bulunurken ilginç bir noktaya parmak basıyorlar: Hz. Nuh kavmine şöyle demişti: "Rabbinizden bağışlanma dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır.. (Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin,. Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın." (Nûh, 10-12)    Hz. Hûd aleyhisselam da kavmine şöyle demiştir:   "Ey kavmim! Rabbinizden bağış dileyin; sonra da O'na tevbe edin ki, üzerinize göğü (yağmuru) bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın. Günah işleyerek (Allah'tan) yüz çevirmeyin." (Hûd, 52)     Bu iki peygamberin çağrısından tüm insanlık olarak önemli bir ders çıkarmalıyız: Peygamberler dışında hiç kimse günahsız, hatasız ve masum değildir. Eğer Allah'a karşı kusurlu davrandığımızı kabul ve itiraf eder, Allah'tan bağışlanma diler ve iyi bir insan olma, eksiklerimizi tamamlamada gayret gösterirsek Rabbimiz günahlarımızı bağışladığı gibi aynı zamanda dünyevî konularda da bizi yalnız bırakmayacak, elimizden tutacak. Göğün ve yerin imkânlarını seferber edecek. Hayatımızda huzur ve bereket olacak. Zorluk ve sıkıntılar hafifleyecek. İstiğfar eden kimse kibirli olmaz, alçakgönüllü olur. Kendisini her an görüp gözeten, yaptıklarının hesabını soracak olan bir Rabbi olduğunu bilir. Bir gün O'nun huzurunda hesap vereceğinin farkında olduğu için gönlü Rabbinin haşyet ve korkusuyla dolu olur.    İşte Allah'ın en sevdiği kul bu özelliklere sahip olan bir kuldur. İşte Allah böyle kullarını bağışlar ve onlara dünya ve âhirette sahip çıkar, yardım eder.     Öyle ise hem bireysel hem de toplumsal olarak refah ve kurtuluş istiyorsak, maddî ve manevî sıkıntılardan kurtulmak, dar boğazlardan çıkmak, âile içinde huzurlu bir duruma kavuşmak istiyorsak her gün kendimizi hesaba çekmeliyiz.     "Rabbimin emir ve yasakları konusunda acaba hangi noktalarda hatalıyım? Neleri eksik yapıyorum? Neleri telafi etmem gerekir?" diye düşünmeli, işlediğimiz günahlar, eksik ve kırık-dökük ibadetlerimiz için af ve mağfiret dilemeli, iyi bir kul olacağımıza dair Allah'a söz vermeliyiz    Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyuruyor:    "Kim Allahtan af dilemeyi alışkanlık haline getirip sürekli uygularsa Allah onun için her türlü darlıktan bir çıkış, her türlü sıkıntı ve endişeye karşı bir rahatlık verir ve kendisine hiç ummadığı yerden rızık verir."(Ebu Davud,"Vitir",26)    Allah Resûlü (s.a.v.) günahtan korunmuş olduğu halde her gün Allah'a yetmişten (bir diğer rivayette yüz defada)n fazla istiğfarda bulunurdu. (Buharî, "Deâvât", 3; Müslim, "Zikir", 41)    Rabbimiz tövbe ve istiğfarla ruhlarımızı günahtan; sıhhat ve âfiyetle bedenimizi hastalıklardan, helallik ve bereketle mallarımızı telef ve kayıptan muhafaza eylesin.