Yönetmenliğini Luca Guadagnino'nun yaptığı ve oyuncu kadrosunda Timothée Chalamet, Mark Rylance, Michael Stuhlbarg, Taylor Russell McKenzie, Chloë Sevigny, David Gordon Green, Jessica Harper, Andre Holland, Jake Horowitz, Anna Cobb gibi isimlerin bulunduğu "Kemikler ve Her şey" adlı film 25 Kasım'da ülkemizde vizyona girdi. Senaryo yazarı David Kajganich bu filmi, Camille DeAngelis'in 2015’te yayımlanan aynı adlı gençlik romanından uyarladı. İlk başta Antonio Campos’un yöneteceği film, 2021’de Timothée Chalamet’nin oyuncu ve yapımcı olarak projeye girmesiyle Guadagnino’ya teslim edildi. Yönetmen Luca Guadagnino bu filmle Venedik Film Festivali'nde Gümüş Aslan kazandı.
Vahşet ve Romantizm Bir Arada
Yönetmenliğini Luca Guadagnino'nun yaptığı ve oyuncu kadrosunda Timothée Chalamet, Mark Rylance, Michael Stuhlbarg, Taylor Russell McKenzie, Chloë Sevigny, David Gordon Green, Jessica Harper, Andre Holland, Jake Horowitz, Anna Cobb gibi isimlerin bulunduğu "Kemikler ve Her şey" adlı film 25 Kasım'da ülkemizde vizyona girdi. Senaryo yazarı David Kajganich bu filmi, Camille DeAngelis'in 2015’te yayımlanan aynı adlı gençlik romanından uyarladı. İlk başta Antonio Campos’un yöneteceği film, 2021’de Timothée Chalamet’nin oyuncu ve yapımcı olarak projeye girmesiyle Guadagnino’ya teslim edildi. Yönetmen Luca Guadagnino bu filmle Venedik Film Festivali'nde Gümüş Aslan kazandı.
1980’li yılların sonlarında geçen hikayenin ilk perdesi, 18 yaşına giren Maren’in (Taylor Collins) aniden tek başına kalması üzerine kurulu. Maren, elinde doğum belgesiyle annesini aramak için çıktığı yolda onu herkesten daha iyi anlayan, hatta ihtiyaçlarını, içgüdülerini bile ondan daha iyi bilen Sully (Mark Rylance) ile karşılaşıyor önce. Sully, Maren’e şefkat, sevgi, ihtimamla yaklaşıyor. Ama Sully’deki itici ve karanlık yan, bizi olduğu gibi onu da rahatsız ediyor. İkinci perde ise kendisiyle aynı özelliğe sahip Lee (Timothée Chalamet) ile tanışmasıyla başlıyor. Lee, yalnız başına yaşamayı bilen ve Maren’in tersine ailesinden, köklerinden kaçan bir karakter. "Kemikler ve Her Şey", genç yaşta ebeveynlerin rehberliğinden uzakta hayata tutunmaya çalışan iki gencin aşkını anlatıyor özünde. Maren-Lee aşkı “Alacakaranlık” filmlerindeki Bella-Edward’ınki gibi cinsellikten kaçınılan bir ilişki değildir; tam tersine ikilinin bedensel ve etobur iştahları iç içe geçer. Lee ve Maren’in durdurulmaz insan eti yeme güdüsü Hannibal Lecter’inki gibi sinik, kötücül ve dünyevi değildir. Aksine, ahlaki endişeler taşırlar, hatta kaderlerinden kaçarak normal bir yaşam sürdürmeyi de denerler. Bu denemeyi uzak durmaya çalıştıkları etobur dürtüleri değil, Maren’i takıntı haline getirmiş olan Sully alt üst edecektir. Bazı sahnelerde sınırları zorlayan şiddet ve kanı hesaba kattığımızda, "Bonnie & Clyde" ve "Badlands" gibi ilham verici başyapıtların izinden giden bir geleneğin son halkası olarak görmek olası. Sayısız kurmaca vampir ya da zombi öyküsünün çekildiği sinema dünyasında yamyamlık üzerine kurulu bir film izleyeceksiniz.
Luca Guadagnino, karabasan benzeri masalsı öyküsünü, “Suspiria”daki gibi şiirsel ve stilize bir ortamda değil, süpermarketleri, kafeteryaları, ucuz pansiyon odalarıyla gerçekçi ve çok inandırıcı mekanlarda anlatıyor. Sinemaseverlerin ilgisini hak ettiğini düşündüğüm bir film ama romantik gençlik filmi niyetine gidenlerin biraz şaşıracağını belirtelim. Sonuçta çok kanlı sahneler sizleri bekliyor, o yüzden son söz sinemaseverlerin.
Ekleme
Tarihi: 28 Kasım 2022 - Pazartesi
Vahşet ve Romantizm Bir Arada
1980’li yılların sonlarında geçen hikayenin ilk perdesi, 18 yaşına giren Maren’in (Taylor Collins) aniden tek başına kalması üzerine kurulu. Maren, elinde doğum belgesiyle annesini aramak için çıktığı yolda onu herkesten daha iyi anlayan, hatta ihtiyaçlarını, içgüdülerini bile ondan daha iyi bilen Sully (Mark Rylance) ile karşılaşıyor önce. Sully, Maren’e şefkat, sevgi, ihtimamla yaklaşıyor. Ama Sully’deki itici ve karanlık yan, bizi olduğu gibi onu da rahatsız ediyor. İkinci perde ise kendisiyle aynı özelliğe sahip Lee (Timothée Chalamet) ile tanışmasıyla başlıyor. Lee, yalnız başına yaşamayı bilen ve Maren’in tersine ailesinden, köklerinden kaçan bir karakter. "Kemikler ve Her Şey", genç yaşta ebeveynlerin rehberliğinden uzakta hayata tutunmaya çalışan iki gencin aşkını anlatıyor özünde. Maren-Lee aşkı “Alacakaranlık” filmlerindeki Bella-Edward’ınki gibi cinsellikten kaçınılan bir ilişki değildir; tam tersine ikilinin bedensel ve etobur iştahları iç içe geçer. Lee ve Maren’in durdurulmaz insan eti yeme güdüsü Hannibal Lecter’inki gibi sinik, kötücül ve dünyevi değildir. Aksine, ahlaki endişeler taşırlar, hatta kaderlerinden kaçarak normal bir yaşam sürdürmeyi de denerler. Bu denemeyi uzak durmaya çalıştıkları etobur dürtüleri değil, Maren’i takıntı haline getirmiş olan Sully alt üst edecektir. Bazı sahnelerde sınırları zorlayan şiddet ve kanı hesaba kattığımızda, "Bonnie & Clyde" ve "Badlands" gibi ilham verici başyapıtların izinden giden bir geleneğin son halkası olarak görmek olası. Sayısız kurmaca vampir ya da zombi öyküsünün çekildiği sinema dünyasında yamyamlık üzerine kurulu bir film izleyeceksiniz.
Luca Guadagnino, karabasan benzeri masalsı öyküsünü, “Suspiria”daki gibi şiirsel ve stilize bir ortamda değil, süpermarketleri, kafeteryaları, ucuz pansiyon odalarıyla gerçekçi ve çok inandırıcı mekanlarda anlatıyor. Sinemaseverlerin ilgisini hak ettiğini düşündüğüm bir film ama romantik gençlik filmi niyetine gidenlerin biraz şaşıracağını belirtelim. Sonuçta çok kanlı sahneler sizleri bekliyor, o yüzden son söz sinemaseverlerin.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.