Yüce Rabbimiz, akıl ve irade gibi özelliklerle mücehhez kıldığı insan oğlunu, yarattığı günden itibaren kendi haline bırakmamış, dünya ve ahiret saadeti için onu peygamberler ve kitaplarla desteklemiştir. Nitekim son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) ve son kitap ise hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerimdir. Kur'an-ı Kerim Hz. Peygamberin yirmi üç yıllık peygamberlik süresince muhtelif vesîlelerle Allah katından Cebrâîl aracılığıyla indirilen ilâhi kelâmın adıdır.     Kur'an'ın temel gayesi insanları dalâletten hidâyete, zulmetten nûra çıkarmaktır. Nitekim indiği dönemde insanlık târihinin en büyük inkılâbını gerçekleştirmiş, câhiliyye toplumundan insanlığın mefâhiri önderler çıkarmıştır.  Zira Kur'an bir hidayet kaynağıdır. Kur'an hayat rehberi ve bir kılavuzdur. (Bakara, 2/2-3, Yûnus, 10/57) Kur'an bir şifa kaynağıdır. (Yûnus, 10/57, İsrâ, 17/82) Kur'an yolumuzu aydınlatan bir kandildir. (Mâide, 5/15, İbrâhim, 14/1) Kur'an en iyiye ve en doğruya ileten ilahî bir kelamdır. (İsrâ 17/9) Kur'an doğruyu yanlışı birbirinden ayıran, gerçeklerin farkedilmesini sağlayan Furkân'dır. (Furkan, 25/1)    Bize düşen Kur'an'a ve onun hayata dönüşmüş hali olan Hz. Peygamberin sünnet-i seniyesine ittiba etmektir. Biz bu ikisine sarıldığımız sürece madden ve manen terakki göstereceğiz. Ama bu ikisine sırt çevirirsek ahiretimizi zayi edeceğimiz gibi dünyamızı da perişan ederiz. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: “Bu Kur'an öyle bir kitaptır ki Allah onunla bazı kavimleri yükseltir; bazılarını da alçaltır.” (Müslim, Müsâfirîn 269.) diğer bir hadiste ise “Size iki şey bırakıyorum. Bunlara sarıldığınız sürece delalete düşmezsiniz (yolunuzu şaşırmazsınız): Allah'ın kitabı ve sünnetim.” (Hâkim, 1/93) Biz ümmet olarak, millet olarak tarih boyunca ne zaman Kur'an ve sünnete sarılmışsak hep medeniyetler kurmuş ve dünyada söz sahibi olmuşuz. Ancak Kur'an ve sünnetten ayrı düştüğümüz zaman, yani Kur'an'ın mesajlarını hayatımıza hakım kılmadığımız zaman gücümüzü ve devletimizi kaybetmişizdir. Nitekim bir ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz, Kur'an'dan yüz çevirenlerin uğrayacağı hazin sonu şu şekilde ifade ediyor: "Kim benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, Kitabımı dinlemez ve Beni anmaktan gaflet ederse, ona dar bir geçim vardır ve biz onu kıyâmet günü kör olarak diriltiriz…"(Taha, 124-127.)    Kıymetli kardeşlerim, gelin hep beraber hayat rehberimiz Kur'an'ı Kerimin şu çağrısına kulak verelim; “Ey iman edenler! Sizi hayat verecek şeylere çağırdıklarında Allah ve resulünün çağrısına uyun…” (Enfal, 8/24.)    Özellikle Kur'an ayı olan bu mübarek Ramazan ayını fırsat bilerek bol bol Kur'an okuyalım, anlamaya ve hayatımıza aktarmaya çalışalım, kendi ailemizi ve çocuklarımızı Kur'an ile buluşturalım ve Kur'an ile olan münasebetimizi gözden geçirelim. Rabbim bizleri, Kur'an'ı hayatında rehber edinenlerden eylesin. Ramazan-ı Şerifimiz mübarek olsun.