Hapishane duvarları yüksekmiş meğer
İmkansızmış geçilmesi diken tellerden
Özgürlüğe canım feda bedelsem eğer
Varmı çare kurtuluşu gözyaş sellerden
Bedenimde onmaz yara yürekte keder
Cehenneme dönmüş yürek acısı yeter
Çilelere gark olmuşum devişten beter
Var mı çare kurtuluşu derin dertlerden
Neyleyim ben güzelliği görmez gözleri
Dermansız ca sevgiliye koşmaz dizleri
Sevgi yüklü söylenmeyen yalan sözleri
Var mı çare kurtuluşu na'hoş dillerden
Aşka hasret kanadımız kolumuz var
Suya hasret yeşermemiş dalımız var
Dallarına bülbül konmaz gülümüz var
Var mı çare kurtuluşu kuru güllerden
Hapishane dört duvardan ibaretmidir
Sevmeyenler mahkumlara işaretmidir
Gönülsüz aşk alıp vermek ticaretmidir
Var mı çare kurtuluşu kara günlerden
Yar kokusu gelir diye yeller bekledim
Itır kokan allı pembe güller bekledim
Kayıp geçmiş yıllarıma yıllar ekledim
Var mı çare kurtuluşu esen yellerden
Sus Cevabî sus da dinsin yürekte acı
Ne hekimden nede yârdan geldi ilacı
Kor yürekte çöreklenmiş İncir ağacı
Var mı çare kurtuluşu acı kalplerden