‘Kanal İstanbul bütçesi depreme ayrılsın!’

SİYASET 09.11.2020 - 12:08, Güncelleme: 19.01.2023 - 05:57
 

‘Kanal İstanbul bütçesi depreme ayrılsın!’

Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koçak, açıklamasının büyük bölümünü İzmir’de meydana gelen depreme ayırırken, ekonomi ve dış politika konularını da değerlendirdi.

       İzmir’de yaşanan 6,6’lık depremle basın açıklamasına başlayan Koçak, depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek açıklamasına başladı. Acı bir depremle daha karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Koçak, “Acısı yüreğimizi derin bir şekilde yaraladı. Çünkü bizi öldüren, canımızı yıkan deprem değil ihmal ve sorumluluklarımızdır. İzmir depremi bir kere daha göstermiştir ki, betonlaşma, çarpık kentleşme ve denetimsizlik en büyük problemimizdir. Ne yazık ki rakamda bile tam birleşemedik.  Bakınız açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz ki; İmar Barışı adı barış olmasına rağmen savaşa benzer bir sonuç doğurdu. Aslında İmar Barışı’nın ardından şehirlerdeki yapılanma bir düzene kavuşacaktı ama o düzeni beklerken acı sonuçlarla karşı karşıya kaldık. Bu sonuçlar ise hepimizin canını yakıyor, giden canlar kesinlikle geri gelmiyor” ifadelerini kullandı.      Deprem sorununun sorumlu bir yönetim anlayışı ile çözüleceğini dile getiren Koçak, “İşin garip tarafı bu durumdan herkes şikayetçi. En başta iktidarın kendisi şikayetçi. Problemleri kendisi çözmesi gerekirken, 18 yıldır iktidarda bulunmalarına rağmen onlarda bu gidişattan şikayetçi.  Meskûn olanlar da şikayetçi ise kim çözecek bu problemi! Rant merkezli zihniyetten çıkılmadıkça Türkiye’mizin bu tür problemlerinin çözülmesi mümkün değil.  Karşı karşıya kalacağımız acılardan kurtulmamız da mümkün değil. Bunu herkes bilmeli. Ama felaket gelmeden bir tedbir almak gerekir. Elazığ depreminden sonra yaptığımız uyarılara dikkat edilseydi, bugün biraz daha farklı bir manzarayla karşı karşıya kalabilirdik.  Bizim laftan çok icraata, düşünmeye, tedbir almaya ve böyle felaketlere hazırlanmaya ihtiyacımız var. Yeterli ve ciddi bütçeler ayrılmadan bu felaketlere karşı hazır olmamız mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.      Koçak, 2020 yılında dünyada gerçekleşen depremlere ve ölü      sayılarına dikkat çekerek, “Bu yıl Jamaika’da 7,7 deprem meydana geldi, ölen olmadı. Rusya’da 7,0 büyüklüğünde deprem meydana geldi, ölü sayısı sıfır yine. Endonezya’da 6,8 deprem meydana geldi, yine ölü sayısı sıfır oldu. Filipinler’de 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi, ölü sayısı 2 oldu. Türkiye’ye döndüğümüzde Elazığ’da 6,7 şiddetindeki depremin ardından 41 canımız gitti. İzmir 6,8 büyüklüğünde meydana gelen depremde ölü sayısı 114. İşte bu tabloya baktığımızda söylemek istediğimiz husus daha iyi anlaşılıyor. Ölüme sebep olan deprem değil, tedbirsizliktir. Gerekli önlemin alınmamasıdır. Depremler başka ülkelerde meydana geldiğinde bu sonuçlar vermiyor” ifadelerini kullandı.      Depremle ilgili uyarılarda bulanmaya devam eden Koçak, şöyle devam etti; “Yaşadığımız acı gelip geçecek ve olanları unutacak mıyız? Yoksa deprem kuşağında olan ülkemizde bir daha böyle acılar yaşanmaması için el birliği ile çalışmaya mı başlayacağız. Eğer gerekli adımlar atılmaz ve yaşanan görmezden gelinirse bu vebalin altından kimse kalkamaz.  Özellikle yöneticiler. Deprem konusunda yetiştirdiğimiz çok kıymetli ilim adamları var uyarıları ortada.  Lakin ne yazık ki bu uzmanlar televizyonlarda yer alabiliyorlar. Sözlerine kimse itibar etmiyor. Deprem oldu mu sesleri duyuluyor sonrasında ise bir daha kendilerine kulak verilmiyor. Marifet kriz anında değil krizden sonra da işin ehli insanları dinlemek, önerilerini dikkate almaktır.”      Uzmanların her fırsatta dile getirdiği olası İstanbul depremiyle ilgili uyarılarda bulanan Koçak, “Uzmanlarımız sürekli büyük İstanbul depremi hakkında uyarı yapıyor. Şimdi bizim bu depreme hazırlığımız ne durumda? Allah muhafaza İstanbul’da yıkıcı bir deprem olsa bunun altından nasıl kalkılır hesap ediliyor mu? Ne yazık ki son yıllarda atılan adımlar bu konuda bize güven vermiyor. Toplanma alanlarının AVM’lerle doldurulduğu bir şehrin depreme hazır olduğunu söylemek mümkün gözükmüyor. Saadet Partisi olarak bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Kanal İstanbul’a ayrılması düşünülen bütçe İstanbul’a ayrılsın. Baştan sona şehir depreme hazır hale getirilsin” değerlendirmesinde bulundu.      Deprem Bakanlığı’nın tesis edilmesi gerektiğinin altını çizen Koçak, “Deprem tehlikesi sadece İstanbul için mevcut değil. Ülkemiz bir deprem kuşağında bu sebeple topyekûn hazır bulunmamız gerekmekte. Deprem hazırlığının tam manası ile gerçekleştirilmesi için önerimiz ivedilikle bir Deprem Bakanlığı’nın kurulmasıdır.  Bu bakanlık altında ülkemizin karış karış depreme hazır hale getirilmesini elzem görüyoruz” dedi.      Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Koçak, “Ekonomide iş çığırından çıktı. Biz ekonomiyi her haliyle ihmal edemeyiz. Ekonomi Bakanı’nın, ‘Ben dolara bakmıyorum’ demesinin ardından dolar 8.50 TL’yi buldu. Euro 10 TL’ye yaklaştı. Nereye gidiyoruz bunu göz önüne almalıyız. 3 Kasım 2002’de dolar 1.6 TL’ydi. Bugün dolar 5 mislini geçti. Dış borcumuz sürekli artıyor. Bu sırtımıza ciddi bir yük bindiriyor. Biz alınan tedbirlerle bunun altından kalkamadık. Ciddi tedbirler alınmazsa bunun altından kalkamayız. İktidarın ekonomide yaşanan teröre karşı ciddi önlemler alması gerekiyor” dedi.    Biz alınan tedbirlerle bunun altından kalkamadık. Ciddi tedbirler alınmazsa bunun altından kalkamayız. İktidarın ekonomide yaşanan teröre karşı ciddi önlemler alması gerekiyor” dedi.
Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koçak, açıklamasının büyük bölümünü İzmir’de meydana gelen depreme ayırırken, ekonomi ve dış politika konularını da değerlendirdi.

 

     İzmir’de yaşanan 6,6’lık depremle basın açıklamasına başlayan Koçak, depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek açıklamasına başladı. Acı bir depremle daha karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Koçak, “Acısı yüreğimizi derin bir şekilde yaraladı. Çünkü bizi öldüren, canımızı yıkan deprem değil ihmal ve sorumluluklarımızdır. İzmir depremi bir kere daha göstermiştir ki, betonlaşma, çarpık kentleşme ve denetimsizlik en büyük problemimizdir. Ne yazık ki rakamda bile tam birleşemedik.  Bakınız açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz ki; İmar Barışı adı barış olmasına rağmen savaşa benzer bir sonuç doğurdu. Aslında İmar Barışı’nın ardından şehirlerdeki yapılanma bir düzene kavuşacaktı ama o düzeni beklerken acı sonuçlarla karşı karşıya kaldık. Bu sonuçlar ise hepimizin canını yakıyor, giden canlar kesinlikle geri gelmiyor” ifadelerini kullandı.

     Deprem sorununun sorumlu bir yönetim anlayışı ile çözüleceğini dile getiren Koçak, “İşin garip tarafı bu durumdan herkes şikayetçi. En başta iktidarın kendisi şikayetçi. Problemleri kendisi çözmesi gerekirken, 18 yıldır iktidarda bulunmalarına rağmen onlarda bu gidişattan şikayetçi.  Meskûn olanlar da şikayetçi ise kim çözecek bu problemi! Rant merkezli zihniyetten çıkılmadıkça Türkiye’mizin bu tür problemlerinin çözülmesi mümkün değil.  Karşı karşıya kalacağımız acılardan kurtulmamız da mümkün değil. Bunu herkes bilmeli. Ama felaket gelmeden bir tedbir almak gerekir. Elazığ depreminden sonra yaptığımız uyarılara dikkat edilseydi, bugün biraz daha farklı bir manzarayla karşı karşıya kalabilirdik.  Bizim laftan çok icraata, düşünmeye, tedbir almaya ve böyle felaketlere hazırlanmaya ihtiyacımız var. Yeterli ve ciddi bütçeler ayrılmadan bu felaketlere karşı hazır olmamız mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.

     Koçak, 2020 yılında dünyada gerçekleşen depremlere ve ölü      sayılarına dikkat çekerek, “Bu yıl Jamaika’da 7,7 deprem meydana geldi, ölen olmadı. Rusya’da 7,0 büyüklüğünde deprem meydana geldi, ölü sayısı sıfır yine. Endonezya’da 6,8 deprem meydana geldi, yine ölü sayısı sıfır oldu. Filipinler’de 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi, ölü sayısı 2 oldu. Türkiye’ye döndüğümüzde Elazığ’da 6,7 şiddetindeki depremin ardından 41 canımız gitti. İzmir 6,8 büyüklüğünde meydana gelen depremde ölü sayısı 114. İşte bu tabloya baktığımızda söylemek istediğimiz husus daha iyi anlaşılıyor. Ölüme sebep olan deprem değil, tedbirsizliktir. Gerekli önlemin alınmamasıdır. Depremler başka ülkelerde meydana geldiğinde bu sonuçlar vermiyor” ifadelerini kullandı.

     Depremle ilgili uyarılarda bulanmaya devam eden Koçak, şöyle devam etti; “Yaşadığımız acı gelip geçecek ve olanları unutacak mıyız? Yoksa deprem kuşağında olan ülkemizde bir daha böyle acılar yaşanmaması için el birliği ile çalışmaya mı başlayacağız. Eğer gerekli adımlar atılmaz ve yaşanan görmezden gelinirse bu vebalin altından kimse kalkamaz.  Özellikle yöneticiler. Deprem konusunda yetiştirdiğimiz çok kıymetli ilim adamları var uyarıları ortada.  Lakin ne yazık ki bu uzmanlar televizyonlarda yer alabiliyorlar. Sözlerine kimse itibar etmiyor. Deprem oldu mu sesleri duyuluyor sonrasında ise bir daha kendilerine kulak verilmiyor. Marifet kriz anında değil krizden sonra da işin ehli insanları dinlemek, önerilerini dikkate almaktır.”

     Uzmanların her fırsatta dile getirdiği olası İstanbul depremiyle ilgili uyarılarda bulanan Koçak, “Uzmanlarımız sürekli büyük İstanbul depremi hakkında uyarı yapıyor. Şimdi bizim bu depreme hazırlığımız ne durumda? Allah muhafaza İstanbul’da yıkıcı bir deprem olsa bunun altından nasıl kalkılır hesap ediliyor mu? Ne yazık ki son yıllarda atılan adımlar bu konuda bize güven vermiyor. Toplanma alanlarının AVM’lerle doldurulduğu bir şehrin depreme hazır olduğunu söylemek mümkün gözükmüyor. Saadet Partisi olarak bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Kanal İstanbul’a ayrılması düşünülen bütçe İstanbul’a ayrılsın. Baştan sona şehir depreme hazır hale getirilsin” değerlendirmesinde bulundu.

     Deprem Bakanlığı’nın tesis edilmesi gerektiğinin altını çizen Koçak, “Deprem tehlikesi sadece İstanbul için mevcut değil. Ülkemiz bir deprem kuşağında bu sebeple topyekûn hazır bulunmamız gerekmekte. Deprem hazırlığının tam manası ile gerçekleştirilmesi için önerimiz ivedilikle bir Deprem Bakanlığı’nın kurulmasıdır.  Bu bakanlık altında ülkemizin karış karış depreme hazır hale getirilmesini elzem görüyoruz” dedi.

     Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Koçak, “Ekonomide iş çığırından çıktı. Biz ekonomiyi her haliyle ihmal edemeyiz. Ekonomi Bakanı’nın, ‘Ben dolara bakmıyorum’ demesinin ardından dolar 8.50 TL’yi buldu. Euro 10 TL’ye yaklaştı. Nereye gidiyoruz bunu göz önüne almalıyız. 3 Kasım 2002’de dolar 1.6 TL’ydi. Bugün dolar 5 mislini geçti. Dış borcumuz sürekli artıyor. Bu sırtımıza ciddi bir yük bindiriyor. Biz alınan tedbirlerle bunun altından kalkamadık. Ciddi tedbirler alınmazsa bunun altından kalkamayız. İktidarın ekonomide yaşanan teröre karşı ciddi önlemler alması gerekiyor” dedi.

   Biz alınan tedbirlerle bunun altından kalkamadık. Ciddi tedbirler alınmazsa bunun altından kalkamayız. İktidarın ekonomide yaşanan teröre karşı ciddi önlemler alması gerekiyor” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal