Domates üreticisinden ‘çeltik’ isyanı

Karacabey Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ramazan Düzen ve Ziraat Odası Meclis Başkan Vekili İsmail Şendere, Ovaesemen Mahalle Muhtarı Habib Ozar ile birlikte ovadaki domates ekili tarlalarda incelemelerde bulundu.

   Ovaesemen Mahallesinde derin kuyu suyu ve DSİ sulama kanalından gelen çeltikli suyla sulanan domates tarlaları arasında açıklamada bulunan Karacabey Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ramazan Düzen, çeltik sularına karışan ve etken maddesi quinclorac olan ilaçların sebze tarımına verdiği zararın can yaktığını, yıllardır bu konuyu gündeme getirmelerine rağmen bir yol kat edilmediğini söyledi.

Karacabey Ziraat Odası olarak 2020 yılından buyana Almanya’da yaptırdıkları tahlillerde etken maddesi quinclorac olan çeltik ilaçlarının suda ve toprakta kalıcı olduğunun tespit edildiğini söyleyen Ramazan Düzen, “Buna rağmen Manyas bölgesinde ekilen çeltik suları yıkanarak drenajlara ve drenajlardan direkt olarak Karadere’den Karacabey sulama sahasına girmektedir. Bu kanallardan 175 bin dönüm, Karadere’den de 50 bin dönüm olmak üzere 225 bin dönüm arazi çeltik suyuyla sulanarak olumsuz yönde etkilenmektedir.

    Zaten 15 yıldır Mustafakemalpaşa sulama sahasında borla mücadele etmekteyken ve çözüm üretilemezken, şimdi 5 yıldır da çeltik ilaçlarıyla mücadele vermekteyiz. Her yıl bu konuda basın açıklaması yapmamıza rağmen, Tarım Bakanlığı, Bursa İl ve İlçe Tarım Müdürlükleriyle istişarede bulunup görüşmeler yapmamıza rağmen maalesef hepsi sonuçsuz kalmıştır.

   Karacabey Ovasında sulama sahası içinde olan arazilerimizde üretim yapan, özellikle aile çiftçiliği yapan ve derin kuyu-artezyen vurma imkanı olmayan çiftçilerimizin malları işte gördüğünüz gibi. Derin kuyu suyu ile sulama yapanların 1 dönüm arazisinden 13-14 ton verim alınırken, çeltikli suyla sulama yapılan 1 dönüm araziden ise 5-6 ton verim alınmakta. Yani ciddi bir verim kaybı yaşanmakta.

Bu verim kaybı ülkemiz ve Karacabey çiftçisi ile sanayicisi için büyük kayıptır. Aynı zamanda ekonomi için de çok büyük kayıptır. Bunu görmeyen Tarım Bakanlığı, Bursa İl Tarım Müdürlüğü ve Karacabey İlçe Tarım Müdürlüğünün konuya bu kadar duyarsız kalması ülkeye ve Karacabey çiftçisine ihanettir” dedi. 

BU TÜRKİYE İÇİN DE BÜYÜK SORUN!

   Yaşanılan bu sorunun sadece Bursa ve Karacabey için değil Türkiye için de önemli bir sorun oluşturduğunu söyleyen Karacabey Ziraat Odası Meclis Başkan Vekili İsmail Şendere de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Karacabey Ovası ilimizin olduğu kadar ülkemiz açısından da önemli tarımsal üretim merkezlerinden biridir. Tarıma dayalı gıda sanayinin hammadde ihtiyacının büyük kısmını karşılayan ovamızda senede en az 2 ürün alınmaktadır. Yıllık üretim sezonu içerisinde kışlık diye tabir ettiğimiz ürünlerin gelişiminde önemli sorunlar yaşanmazken maalesef yazlık ürünlerimizde her sene benzer sorunları yaşamaktayız.

   Yazlık ürünlerimizde başta salçalık domates olmak üzere biber, mısır vb. ürünlerimizde sorunlar yaşamaktayız. Yaşadığımız sorunlar sadece ilçemiz veya ilimiz için değil ülkemiz için de önemli bir sorun oluşturmaktadır.

Şöyle ki; salçalık domates üretiminde resmi olarak 100 bin dönüm üzerinde bir ekiliş sadece Karacabey Ovamızda gerçekleşmektedir. Bu üretim ilimizin yüzde 90’ı, ülkemiz üretiminin ise yaklaşık yüzde 22’sine tekabül etmektedir. Böylesine önemli bir üretim merkezinde ise her sene yaşadığımız sorun hem üretim rekoltesinde sorunlara yol açmakta, hem de maliyetlerimizi artırmaktadır.

Bunun temel sebebi ise sulama suyundan kaynaklanmaktadır. Sulama suyunu üreticilerimiz DSİ kanal ve kanaletlerinden temin ettiği gibi kendi derin kuyu yer altı sularından da elde etmektedir. Bu iki farklı sulama kaynağından yetiştirilen ürünlerimizde ise önemli farklar meydana gelmektedir. Bu farkları oluşturan unsur ise DSİ kanal veya kanaletlerindeki suyun Manyas Gölü’nden kaynaklı olarak kirlenmesidir.

   Bu kirlilik şöyle gerçekleşmektedir. Doğal olarak Manyas Gölü’nden beslenen Karadere’ye bölgedeki çeltik üretim sahasında bulunan doğal olmayan çeltik deşarj kanalları vasıtasıyla çeltik herbisit kalıntısı (quinclorac) dereye salınmakta ve bu tüm Karacabey Ovasında hatta Karadere’nin Marmara Denizine döküldüğü son noktasındaki bitkisel üretim arazilerini sulayan çiftçilerimizde büyük maddi ve verim kayıpları yaşatmaktadır.

Bu bağlamda aktif etken maddesi quinclorac ve benzeri;

1- Kullanıcılar açısından güvenilir olmayan

2- Üçüncü ürünler açısından güvenilir olmayan

3- Tüketici açısından güvenilir olmayan

4- Hayvancılık açısından güvenilir olmayan

5- Yabani hayatı açısından güvenilir olmayan

6- Faydalı organizmalar ve çevre için kabul görmeyen

7- Ticarette problemlere sebep olan bu çeltik ilaçları hakkında ilgili bakanlık ve kurumların bu ilacın üretim ruhsat iznini iptal edip, ülkemizde kullanımını yasaklaması gerekmektedir”