Vatan Partisi Erdoğan’ı destekleyecek
Vatan Partisi Erdoğan’ı destekleyecek
Vatan Partisi Karacabey İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ercüment Tezel, yaptığı yazılı basın açıklamasında 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı.
Vatan Partisi Karacabey İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ercüment Tezel, yaptığı yazılı basın açıklamasında 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı.
Vatan Partisi Karacabey İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ercüment Tezel, yaptığı yazılı basın açıklamasında 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı.
Recep Tayyip Erdoğan'a oy desteğinde bulunacaklarını açıkça beyan eden Vatan Partisi’nin bu kararı vermelerindeki nedenleri yazılı açıklama ile bildirildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Türk ordusundaki NATO’cu subaylar eliyle geçmişte Türk siyasetine defalarca müdahale edildi. Bu müdahaleler hep iktidarların Türk-Rus yakınlaşmasına yöneldiği dönemlerde yapıldı. En son müdahale girişimi 15 Temmuz 2016'da yapıldı, başarısız oldu. RTE-Putin yakınlaşmasına tahammül edemeyen batılı emperyalistler, TSK içerisine yerleştirdiği FETÖ’cü subaylar marifetiyle darbeye kalkıştı. Türk milleti o gece FETÖ’cü çakma subaylara sabaha kadar dayak atmıştı.
15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlar Türk-Amerikan savaşının bir cephesiydi sadece. Yakın tarihimizde yaşanan siyasi çatışmaların tamamına Türk-Amerikan savaşı denkleminde bakabilirsek sağlıklı analiz yapabiliriz. Örneğin 12 Eylül 1980 darbesinde ABD tarafı kendileri açısından önemli bir mevzi kazanmıştır, diğer taraftan 15 Temmuz 2016 gecesi Türk tarafı önemli bir mevzi kazanmıştır. Burada yaşanan kavgaları sağcı-solcu kavgası veya muhafazakar-laik kavgası olarak değerlendirmeye kalkarsak çok yanılırız. Bu ayrışmalar tamda emperyalistlerin istediği ayrışmalardır.
Peki nasıl değerlendirmeliyiz bu kavgaları? Bu kavgaların tarafını şimdi beraber bulacağız. Millet ittifakı ve Cumhur ittifakını inceleyelim. Siyasi yapımız bu 2 ittifak arasında bölünmüş durumda. Peki neye göre bölündüler? Sağ-sol kavramıyla açıklayacak olsak bir tarafta MHP, diğer tarafta İyi Parti var, demek ki sağ-sol ayrışması değil bu. Muhafazakarlar ve laikler ayrıştı desek bir tarafta muhafazakar AKP, diğer tarafta ise yine muhafazakar Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisini görüyoruz. Demek ki muhafazakarlar aynı tarafta birleşmemiş. Bir örnek daha verip konuyu uzatmadan kapatıyorum. Mesela CHP millet ittifakı bileşeniyken DSP Cumhur ittifakı tarafındadır, halbuki bu 2 partinin aynı tarafta olması beklenir, ama farklı cephelerdeler. Peki o zaman daha fazla uzatmadan bu 2'ye bölünmüşlüğün temel sebebini açıklamaya başlayayım.
Değerli hemşehrilerimiz; Bu 2'li siyasi sistemin taraflarının politikalarına bakarsak neden ayrıştıklarını anlayabiliriz. Bir tarafta Selahattin Demirtaş'a özgürlük isteyenler, diğer tarafta ise Demirtaş'ı tutuklayanlar olduğunu görürüz. Başka bir örnek; bir taraf KHK’larla FETÖ’cüleri devletten temizlerken, diğer taraf KHK lıları yeniden eski görevlerine iade edeceğini söylüyor. Bir taraf Ergenekon->Balyoz gibi kumpasları sonlandırıp dönemin adalet bakanı Sadullah Ergin'i partiden ihraç ederken, diğer taraf Sadullah Ergin'i alıp Çankaya 1. sıradan milletvekili yapıp yeniden meclise taşıyor. Bir taraf Suriye'yle kavgalı olmamıza sebep olan dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu'nu partiden ihraç ederken, diğer taraf "Rus uçağını düşürme emrini ben verdim" diyen, mülteci sorunun en büyük sorumlusu Davutoğlu'nu Cumhurbaşkanı yardımcısı yapmaya çalışıyor. Bir taraf açılımı sonlandırıp silah kullanarak PKK'yı bitirme noktasına gelirken, diğer taraf PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin genel başkanı Demirtaş'ı hapisten çıkarıp yeniden açılım süreci başlatmak istiyor. İşte bu örnekler incelendiğinde görülecektir ki; Cumhur ittifakı tarafı batının adamları Davutoğlu ve Babacan'ı partiden ihraç ederek Rusya-İran ve Suriye ile ilişkileri düzeltmeye çalışırken, millet ittifakı tarafı batının adamları Babacan ve Davutoğlun'a kucak açıp, Selahattin Demirtaş'ı hapisten çıkartıp batılıların dayattığı açılım politikalarını uygulamaya hazırlanıyor, KHK ile devletin kılcal damarlarından temizlenen FETÖcüleri yeniden devlete geri yerleştirmeye çalışıyor. O yüzden bu seçim ne sağ-sol seçimidir, ne laik-antilaik ne de Atatürkçüler-Atatürk karşıtları seçimidir. Bu seçim düpedüz ve apaçık Türk-Amerikan seçimidir. Bu bağlamda 40 yıldan fazla süredir siyasi hayatta sürekli ABD emperyalizmine karşı durmuş, bu uğurda 5 kuşakla Amerikancı yönetimlerin hapislerinde yatmış liderimiz Doğu Perinçek gibi, bu ülkede her daim ABD emperyalizminin karşısında tutarlı ve kararlı duruşumuzu tavizsiz sürdürüyoruz. Vatan Partisi olarak önümüzde ki 28 Mayıs 2023 seçimlerinde, batı basının "diktatör" diye suçladığı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a oy desteğinde bulunacağımızı açıkça beyan ediyoruz, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.