Askerlerimiz savaşa giderken ve ya savaşırken asla korku hissi taşımadıkları görülür. Sanki düğüne bayrama gider gibi güle güle gidiyorlar. Bu yazımda bunun sebebini kısaca anlatmaya çalışacağım.
Bu korkusuzluk duygusu müslüman askerlere Allah(c.c)Tealâ tarafından verilen çok önemli bir mucizedir. Bu konu Kur'an-Kerim'de fetih süresinde açıklanmaktadır. Askerlerimizin korunması ve muzaffer olmaları için arkalarından Fetih süresinin okunmasının sebebi de budur.
Efendimiz(a.s)yaklaşık 1300 kişi ile umre yapmak için Mekke'ye gitmek üzere yola çıkmışlardı. Kureyşliler hudeybiye de karşılarına çıktılar. Umre yapmaya müsade etmediler. Anlaşma yapmak için Peygamberimiz Hz. Osman(r a) ı elçi olarak göndermişti. Onlardan iyi haber beklerken Hz. Osman (r.a)ı şehit ettikleri haberi gelmişti. Efendimiz ve Sahabiler buna çok üzülmüşlerdi. Bunun üzerine semüre ağacının altında toplanıp Efendimizin elini tutmak suretiyle Allah'a yemini billah etmişlerdi.Bu öyle bir yemindi ki,sesleri semalara yükselmiş Arşı-Ala' yı titretmişlerdi. Meleklerin yürekleri korkudan boğazlarına tıkılmıştı. Acaba Allah Teala bunun karşısında ne hüküm verecekti. Dünyayı başlarına mı yıkacaktı. Bu bilinmiyordu. Bunun üzerine Canab-ı Hak,Bedir,Uhud ve Hendek savaşlarında meleklerle yardım edip de korkusuzluğu ihsan eden Allah,(c.c)bu korkusuzluğu Rıza -i bari için kıyamete kadar savaşacak bütün askerler için genelleştirmiş onlar üzerine Fetih süresindeki 18.Ayet kerimeyi göndererek SEKİNETİ yani korkusuzluğu bir mucize olarak askerlerin kalbine ihsan etmiştir.
Ayette şöyle buyruluyor."Yemin olsun ki, Allah müminlerden o ağacın altında biat edenlerden razı olmuş, kalplerindekini bilerek, üzerlerine sekineti indirmiş ve onları yakın bir fetih ile müjdelemiştir."Buyuruyor. İşte savaşan askerlerin korkusuzluğu ayette de bildirilen böyle bir Allah vergisidir. Bu sebeple bu günler de Afrin'de savaşan askerlerimizin kalplerinde korku hissetmemeleri bayrama düğüne gider gibi gitmeleri bu hikmetten kaynaklanmaktadır.
Müslüman askerlere Allah Teâlâ tarafından verilen bu korkusuzluk duygusu, bütün savaşlarımızda görülmüştür.Mesela Çanakkale savaşında askerlerimizin hiç çekinmeden şehadete gittiklerini gören Alman genaral Lemon fonsanders hayret etmiş ve "Bu millet asla mağlup edilemez."demiştir. Ayrıca Çoçil Avam Kamarasında İngilizlerin yenilgisini savunurken" Anlamıyor musunuz biz Çanakkale'de Türklerle değil, Allah ile savaştık.Onları yenmenin tek yolu, inandıkları dinden uzaklaştırmak ve kendi aralarını bozup bir birlerine düşürmektir demiştir. Görülüyor ki, Biz müslümanlar da böyle manevi bir gücün bulunduğunu onlar bile keşfetmişlerdir.
Allah(c.c)bizlere birlik ve beraberlik, Askerlerimize de üstün başarılar ve zaferler nasip etsin. AMİN.