Türkiye cumhuriyeti devleti, bütün kurum ve kuruluşları ile birlikte Korona virüs illetiyle canla, başla mücadele ederken, her ne hikmetse Türkiye de her şeye maydanoz olma siyasetini kendilerine ilke edinen siyasetçi, onların karanlık kalemleri bir yerden işaret alırcasına harekete geçiyor. Türkiye cumhuriyeti devletinin her yaptığını kabullenememe, karalama, yalan, yanlış beyanlarla kargaşa ortamı oluşturulmaya çalışıldığını yakından izliyoruz. Türk devleti dünyanın devleri denenlere insani yardım yapması, Türk devletinin geldiği konumu özetliyor olması, bu insanları ne hikmetse rahatsız ediyor. İlk olarak diyanetin Cuma hutbesinde Allahın ayetlerini okumasını bile hazmedemeyen aynı koro, yine ramazan yaklaşırken ramazan ertelensin, ortam uygun değil, oruç tutmayacaksan tutma, sana ne benim orucumdan, sen her gün seferisin zaten, sen ertele, bırak ta tutup tutmayacağımıza biz karar verelim.
Ramazanın ertelenmesini ortaya atanları bu millet yakından kim olduklarını biliyor, değerlendirmesini de yapıyor. Hele konu din olunca, bilmeden konuşanların sesi daha çok çıkıyor, ilginç olan bu değil mi sizce.
Ardından Karacabey de akşam ezanını sehven altı dakika erken okuyan kardeşimizi ve kurumunu, hedef tahtasına koyup eleştirmek insan onuruna yakışmaz, çünkü bir hata olmuş, özür dilenmiş, biz Karacabeyliler de özrü kabul ettik, hakkımız varsa da helal ettik. Kurumun amiri konu hakkında gerekli açıklamayı yaptıktan sonra, caminin imamını, kurumunu, eskiye dönerek müflis tüccar edasıyla karıştırmak neyin nesi, kimler kimleri hedef alıyor, bu anlayışları caminin bir cemaati olarak doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Camiye ömründe bir kez adım atmayanların, cami imamı ve kurumu ve kurum amiri hakkında söz söylemeye yetkilerinin olduğunu düşünmüyoruz, bu yapılanlar bir kampanyanın ürünü mü acaba diye soruyoruz.
Yetmedi, Cumhurbaşkanımıza, rahmetli menderes benzetmesi yaparak, demokrasi dışı anlayışları, yine demokrasi kisvesiyle servis yaparak millete sunanlar, neyi amaçlıyorlar, bu anlayışlar tarihin çöplüğe atılmıştır, çöplüğü karıştıranlar yine o çöpün kokusundan kendileri zarar görür.
Karacabeyliler soruyor, İçeride ve dışarıda, ülkemiz adına yürütülen faaliyetlerin birer parçalarımıdır olanlar acaba. Bin dokuz yüz kırk dörtte, Türklüğü yargılayanlar, şimdi de devletini mi yargılamaya çalışıyor, o kadar da uzun değil, herkes ne yapmak istediğini iyi hesaplamalıdır. Katranı kaynatırsan olur mu şeker, cinsini sevdiğim, cinsine çeker.