Çeltik ekimi yasaklandı

  Mevsimsel yağışların ciddi oranda azalması, baraj ve göletlerdeki su seviyelerinin uzun yılların en düşük düzeylerine inmesi ve özellikle Karacabey ovasında yer altı su kaynaklarının hızla gerilemesi üzerine bu yıl ilçede çeltik ekimine izin verilmeyecek.    Çeltik, su tüketimi açısından bölgenin en riskli ürünleri arasında yer alıyor. Bir dönüm çeltik alanının sezon boyunca ihtiyaç duyduğu su miktarının diğer ürünlere kıyasla katbekat yüksek olması, kuraklığın Bursa genelinde tüm ilçeleri etkisi altına aldığı bu dönemde en sert tedbirin uygulanmasına yol açtı. Üreticilerin bu sezon çeltik ekemeyecek olması ekonomik açıdan zorlayıcı olsa da mevcut su tablosu göz önüne alındığında kararın kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.    Yetkililer, ocak–şubat–mart aylarında gerçekleşecek yağış miktarının süreci yeniden şekillendirebileceğini, ancak mevcut koşullarda çeltik ekiminin geri dönüşü olmayan bir su kaybına yol açacağı uyarısını yineliyor. Yağışların beklenen seviyelere ulaşmaması halinde yasağın önümüzdeki yıllara da taşınabileceği değerlendiriliyor.    Uzmanlar, çeltik yasağının yalnızca Karacabey’e özgü bir karar olmadığını, Bursa genelinde su bütçesinin kritik seviyeye gelmesi nedeniyle alınan geniş kapsamlı kuraklık önlemlerinin doğal bir sonucu olduğunu vurguluyor. Yapılan teknik analizlerde yağışların uzun yıllar ortalamasının %11 altına düştüğü, 2025 yılının ilk 10 ayında yağış miktarının %53 oranında azaldığı ve sıcaklık artışıyla buharlaşmanın hızlandığı kaydedildi. Bu nedenle kısıtlı sulama programı, şebeke dışı alanlara su verilmemesi ve meyve bahçelerinde en fazla iki sulama yapılması gibi uygulamalar devreye alınmış durumda. Çeltik ekiminin yasaklanması da bu çerçevenin ayrılmaz bir parçası olarak bilimsel açıdan zorunlu bir adım niteliği taşıyor.    Karacabey’de su krizi yalnızca tarımsal sulamayla sınırlı değil. İlçenin hâlâ büyük ölçüde kuyu suyuna bağımlı olması ve yıllardır gündemde olmasına rağmen Gölecik Barajı’nın tamamlanamaması, gelecek yıl yeni kuyuların açılacağına işaret ediyor. Bu durum hem içme suyu hem de tarımsal sulama açısından çok daha hassas bir döneme girildiğini gösteriyor.    Yağışların azalmasıyla yer altı su seviyelerinin hızla düşmesi, kuyu suyunun artık hem hanelere hem de tarlalara aynı anda yetmeyeceği endişesini artırıyor. Üreticiler, “Evlerimize su zor geliyor; tarlaya nasıl yetecek?” diyerek gelecek sezona ilişkin kaygılarını dile getiriyor. Özellikle yaz aylarında sulama ihtiyacının zirveye çıkacağı dikkate alındığında bu baskının daha da ağırlaşacağı öngörülüyor. Su yetersizliği nedeniyle mısırdan sebzeye kadar birçok üründe ciddi rekolte kayıpları yaşanabileceği ifade ediliyor.    Bölgedeki tarımsal üretim için hayati öneme sahip Yeşildere Barajı’nın önümüzdeki yıl sulama amaçlı devreye girip girmeyeceği ise belirsiz. Bu tablo, Karacabey’in uzun vadeli su güvenliğine ulaşmasının hâlâ güç olduğunu ortaya koyuyor.    Tüm bu gelişmeler ışığında çeltik yasağı yalnızca bir “tedbir” değil; suyun tamamen tükenmesini önlemeye yönelik zorunlu bir müdahale olarak görülüyor.    İlçedeki üreticiler de mevcut şartlarda çeltik gibi yüksek su tüketen ürünlerin sürdürülebilir olmadığını vurgularken, uygulamanın uzun vadede bölgenin tamamı için kaçınılmaz bir adım olduğuna dikkat çekiyor.