Neden kızıyorum göbeği açık kız öğrencileri görünce? Onulmaz bir ümitsizliğe düşer gibi oluyor sanıyorum kendimi. Onları böyle gördüğümde hayasızlık hastalığına yakalanmış ve kurtarılması zor biri gibi düşünüyorum. İçine covid virüsü kaçmış toparlanması için değişik tedaviler alması gereken biri gibi.
Sorasım gelir neden böyle giyiniyorsun kızım? Tabii sinirlenmiş bir ses tonuyla. O ise cevap vermeden zihnimde kendimle tartışıyorum: "Siz kim oluyorsunuz?" diye canı sıkkın bir ses tonu ile kendime itiraz cümlesi kuruyorum. Tabii boş değiliz, düşündüm bunun cevabını. Yani demek istiyor ki bana; anam değilsin, babam değilsin niye karışıyorsun...
Vereceğim cevap şu olurdu: "Ben kim miyim?" diye soruyorsun ya... Bir ricada sözünü dinleyeceğin her kim varsa, o kişi olmaya adayım. Bu konuda kimin sözünü dinlemek istersen, ben oyum. Çünkü sen de biliyorsun ki anneni, babanı dinlemiyorsun. Cenneti ayakları altında saklayan annenle, seni korumaktan başka derdi olmayan babanla çatışma halindesin, biliyorsun. Sadece kılık kıyafet değil, daha birçok konuda onlarla kavgalısın. Şimdi burada sahtekârca "annem ya da babam olsaydın, sözünü dinlerdim" der gibi hava atmana gerek yok...
Ben senin, sağduyun olmanı isterdim... Ben senin, arzu ettiğin şeyleri biçimlendiren bir fikrin olmayı isterdim. Böyle kıyafetlerle gezdiğinde sana zarar verecek insanları engelleyen biri olmak isterdim. Ben, senin böyle zevklere kulak kabarttığın zaman, seni bundan men edecek, uzaklaştıracak bir ahlak kuralı olmak isterdim. Yanaklarını kıpkırmızı yapan bir utanma duygusu, çatlamamış bir haya damarın olmak isterdim.
Sana modern ve çağdaş dünyanın üflediği böyle düşüncelere gönül kaptırmamanı salık verecek bir öğretmen nasihatı olmak isterdim.
"Sen kimsin?" sorusunun altında bana karışamazsın, ben istediğimi yaparım gibi saplantılı fikri darmadağın edecek yel olmak isterdim. Seni, sana bırakmayacak kadar zalim bir sistemin sadece kullanıp atacağı ufak bir figürüsün demek isterdim.
Sana bu kıyafeti giydirmek için ne taklalar attıklarını da söylemek isterdim. Bir sürü düşünce adamı, sitilist, reklamcı, hep birlikte çalışıyorlar. Önce sendeki din, iman gibi en temel kavramları zayıflatıyorlar... Bu kavramlar zamanla dilinle telaffuz edilen birkaç harf kümesi haline geliyor ve "Ben Müslümanım, ben de Allah’ımı, peygamberimi severim" diye söylettirerek geciştiriyor ve ardından kendi modern yaşam kurallarını zorbaca dikte ettiriyorlar, demek isterdim.
"Sen kimsin?" sorusuna, fikirlerini değiştiren, senin duygularına dokunan bir arkadaş, bir kitap, bir film olmak isterdim. "Bundan sonra ben de böyle yapacağım" sözünü uygulatan biri olmak isterdim...
İçinde yaratılışta var edilmiş fıtrat damarını çökerten her ne varsa onları yok edip yerine yaratılışına uygun davranışlar inşa etmek isterdim.
Seni gittiğin yoldan tam ters istikamete çevirip sadece göbeğini kapatmak değil, yırtık pantolon giymek, dar kıyafetlere bürünmek ya da ince şeffaf kıyafetler giymekten men edebilecek bir nefes olmak isterdim.
Cehennem ateşinden uzaklaştıran ve cennetin Tuğba ağaçları gölgesinde serinleyecek biri olmanı tavsiye eden birkaç kelime olmak isterdim. Her ne olmak istersem isteyeyim seni bu halden başka bir hale çevirmek isterdim.
Sana kızıyor muyum? Evet, ama kendi nefsim için değil. Biliyorum ki Allah için kızıyorum çünkü günah içindesin... Çünkü haram işlerle meşgul oluyorsun. İnanmış gönlüm dinin en güzel duygusu olan bu fikri bana salık veriyor. Seni severdim Allah için... Yine aynı sebepten buğzeder/kızarım.
Bu, şefkatten kaynaklanan bir kızmaktır. Seni günahtan uzaklaştırabilecek bir merhamettir bu. Sana karışmak istemem kendi kanaatini kendin oluştur malısın kendini ikna olmalısın. Zira özgürlük adına sana baskı kuranlar, kendi fikirlerini nasıl da kabullendirmişler körpecik dimagına. Haklı olmak konusunda tatmin için uydurduğun her cümlenin çürük bir ipliğe bağlı olduğunu bilmelisin. Çünkü bu dünyanın da bu hayatın da sahibi Allah'tır ve ancak onun dediği gibi yaşayarak hakiki ve ebedi mutluluğa erebilirsin.
Bu dünyanın ahireti de var... Bu hayatın ölümle biten sonu var, hesap var, kitap var... Bir şekilde hayatını daha güzel yaşaman, kılık kıyafetinden davranışlarına her şeyi öylece dizayn etmeni beklerdim. Lakin geç kalmış değilsin, tövbe kapısı açık, geçebilecek insanlar oldukça çok, sen de aralarına karışabilirsin. Unutma ki şeytan, insanlara yaptığı işi güzel göstermiş olabilir.