Kurbanın meşru oluşu Kur’ân-ı Kerim, Sünnet, İslam âlimleri ve İslam ümmetinin görüş birliği (icmâ) ile sabit bir ibadettir.
Hz. Peygamber de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamber’in meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir.
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber, kurban bayramında, Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir.
Kur'anı Kerim'de “Rabbin için namaz kıl ve (kurban) kes!” (Kevser 108/2) buyurulmuştur.
Hz. Âişe vâlidemizden rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Âdemoğlunun, Kurban Bayramı’nın birinci günü yaptığı işlerin Allah’a en sevimli olanı, (kurban) kanı akıtmaktır, (O gün Allah katında bundan daha sevimli bir amel yoktur.) Kıyâmet günü o kurban, boynuzları, tırnakları ve kıllarıyla gelir. Kurbanın kanı da, henüz yere düşmeden Allah’ın rızâsına nâil olur ve kabul edilir. O hâlde, kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu ile kesin!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 3; Tirmizî, Edâhî, 1/1493)
Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Kim imkânı olduğu hâlde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 2; Ahmed, II, 321)
Kurban Edilmeleri Câiz Olmayan Dört Hayvan
Hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Kurban edilmeleri câiz olmayan dört (hayvan) vardır:
Körlüğü açıkça belli olan tek gözlü,
Hastalığı açıkça belli olan hasta,
Topallığı açık olan topal ve,
İlikleri kurumuş zayıf hayvan.” (Ebû Dâvud, Edâhî, 5-6/2802; Tirmizî, Edâhî, 5/1497)
En Güzel Şekilde Yapın; Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), bıçakların bilenerek hayvanlardan gizlenmesini emretmiş ve şu tenbihte bulunmuştur: “Biriniz hayvanını keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!” (İbn-i Mâce, Zebâih, 3)
“Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir. Öldürdüğünüzde bile en güzel tarzda öldürünüz! Kestiğiniz zaman da kesmeyi en iyi şekilde yapı¬nız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!” (Müslim, Sayd, 57; Tirmizî, Diyât, 14/1409; Ebû Dâvud, Edâhî, 11-12/2815)
Hayvanları İncitme
Rasûlullah (s.a.v.), koyunu kulağından çekerek kesmeye götüren bir kimseye rastlamıştı. Hemen müdâhale ederek:
“–Hayvanın kulağını bırak, boynunun kenarından tut!” buyurdu. (İbn-i Mâce, Zebâih, 3)
Bıçağı Yatırmadan Önce Bile
Allah Rasûlü (s.a.v), koyun kesen birini görmüştü. Adam, kesmek üzere koyunu yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye çalışıyordu. Bu katı ve duygusuz davranış karşısında, Rasûl-i Ekrem Efendimiz şu îkazda bulundu:
“–Hayvanı defalarca mı öldürmek istiyorsun? Bıçağını, onu yere yatırmadan önce bilesen olmaz mıydı?” (Hâkim, IV, 257, 260/7570)