İnfak kelimesi Arapçada n-f-k kökünden gelmektedir. Nifak ve İnfak aynı kökten gelmekte ve İki şeyin arasını açmak anlamına gelmektedir. İki insanın arasını açmak nifak, insan ile dünyalık menfaatlerin arasını açmak ise infak olarak adlandırılabilir.    Kuran-ı Kerim infak ile ilgili birçok ayette bizleri dünyevileşmekten uzaklaştırıp, ebedi hayat için çalışmanın huzuruna davet eder; “Mallarını Allah yolunda harcayanların (infak edenlerin) örneği, her başağında yüz tanenin bulunduğu yedi adet başak çıkaran bir tohum tanesi gibidir. Allah dilediğine katlayarak verir, Allah (zât ve sıfatlarında) sınırsızdır, her şeyi bilmektedir.” (Bakara 2/261) Rabbimiz bu ayeti kerime ile ebedi bir hayat olan ahiret için yatırım yapmamız gerektiğini hatırlatırken, infakın ancak bizi dünyaya bağlayan sevdiğimiz şeylerden vermekle olacağını ise  “Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça (infak etmedikçe) iyiliğe asla eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.” (Ali İmran 3/92)  ayeti ile bizlere öğretir.    İnfak etmekten çekinmenin ise helak sebebi olduğu “(Ey müminler!) İşte siz Allah yolunda harcama yapmaya (infak etmeye) çağrılıyorsunuz, fakat içinizden bir kısmı cimrilik ediyor. Halbuki cimrilik eden ancak kendine karşı cimrilik etmiş olur; zira Allah zengindir, siz ise yoksulsunuz. Eğer hak çağrısına sırtınızı dönerseniz Allah sizin yerinize başka bir topluluk getirir; sonra onlar sizin gibi olmazlar.” (Muhammed 47/38) ayeti ile anlatılmaktadır.    Kuran-ı Kerim’de bizlere insanı dünyevileşmeye sevk eden, hem dünya hem de ahiret hayatını sıkıntı ve bunalıma yönelten sebebin, insanın kendini kendine yeterli görmesi (Alak 4-5) ve malının kendisini ebedî kılacağını zannetmesi (Hümeze 104/3) olduğu bildirilir. Geçici dünya malına tamah edip, hem ahiret hem dünya hayatımızı mahvetmememiz gerektiği bizlere anlatılır.    İnsan infak ibadeti ile vermeyi, paylaşmayı ve yardımlaşmayı hayat biçimi haline getirmelidir. Dünya malının kendisine bağlanılması, korunması, artırılması gereken bir menfaat değil, bilakis kendisini ve çevresindekileri dünya ve ahiret mutluluğuna götürecek bir yol, infak ederek huzur bulduğu, başkalarının mutlu olmasına vesile olduğu bir aracı olarak görmelidir.    Ramazan ayı infak düşüncesinin en zirveye çıktığı bir zaman dilimidir. Fitre ve zekat ramazan ayının karşılıklı paylaşma, huzur verme ve huzur bulma ayı olmasına vesile olmaktadır.    Bu vesile ile Ramazan-ı Şerifinizi en içten dileklerimle tebrik eder, her birimizin hayrına vesile olmasını yüce Mevladan niyaz ederim.