Prömiyerini 22 Mayıs'ta Cannes Film Festivali’nde yapan ve oldukça beğenilen, 37 yaşındaki Norveçli genç yönetmen Kristoffer Bogli‘nin senaryosunu da yazdığı ikinci uzun metrajlı yapımı “İlgi Manyağı/Sick Of Myself” bugün sinema salonlarımızda gösterime girdi. Norveç ve İsveç yapımı fimimiz, komedi-dram türünde ve süresi 95 dakika. Oyuncu kadrosunda; Kristine Kujath Thorp, Eirik Sæther, Fanny Vaager, Fredrik Stenberg Ditlev-Simons, Sarah Francesca Brænne, Ingrid Vollan, Andrea Braein Hovig, Frida Natland, Guri Glans gibi isimler bulunmakta. klasik İskandinav Sineması’nın o katı ve belki de kimilerince sıkıcı bulunan yapısından ayrılan bağımsız haliyle, başarılı bir yapıma imza atılmış.
İlgi Odağı Olma Çabaları
Prömiyerini 22 Mayıs'ta Cannes Film Festivali’nde yapan ve oldukça beğenilen, 37 yaşındaki Norveçli genç yönetmen Kristoffer Bogli‘nin senaryosunu da yazdığı ikinci uzun metrajlı yapımı “İlgi Manyağı/Sick Of Myself” bugün sinema salonlarımızda gösterime girdi. Norveç ve İsveç yapımı fimimiz, komedi-dram türünde ve süresi 95 dakika. Oyuncu kadrosunda; Kristine Kujath Thorp, Eirik Sæther, Fanny Vaager, Fredrik Stenberg Ditlev-Simons, Sarah Francesca Brænne, Ingrid Vollan, Andrea Braein Hovig, Frida Natland, Guri Glans gibi isimler bulunmakta. klasik İskandinav Sineması’nın o katı ve belki de kimilerince sıkıcı bulunan yapısından ayrılan bağımsız haliyle, başarılı bir yapıma imza atılmış.
Film, erkek arkadaşı Thomas (Eirik Saether) ile birlikte yaşayan Signe’nin (Kristine Kulath), o ezik ruhunu tatmin/tamir etme ve görünür olma adına gittikçe bedeniyle yabancılaşmasına odaklanıyor. Bunu yaparken dram ile mizahı harmanlıyor. Yapımda Signe’nin, sürekli kendisini özellikle de erkek arkadaşı ile kıyaslayarak, onunla rekabet içine girerek ve dolaysıyla da kendisini yetersiz görerek bedenini tahrip etme pahasına kendisinin merkeze alındığı bir cazibe alanı yaratma çabasına tanık oluyoruz. Bunun onun tarafından yapılmasının çeşitli metotları var. “İlgi Manyağı“, aslında oldukça hassas ve ilgi adına kişinin kendi bedenine verdiği zararları anlatan olay örgüsüyle saf dramı yansıtan bir yapım olduğu algısını ilk başta verebilir. Ancak film ilerledikçe karakterin gittikçe popüler olma ve ilgi görme derdinde olduğu anlaşılıyor. Bir süre sonra mizahın yerinde bir ayarla verilmesiyle ciddi ciddi gelişen olaylara gülmeye başlıyorsunuz. Ve Signe’nin her ilgi görme hamlesi, kendisinin ve çevresinin o tahripkâr etkileri, bir süre sonra günümüz gösteriş toplumlarının gerçekliğiyle bizi baş başa bırakmaya başlıyor. Özellikle Signe adlı karakterin cenaze merasimi sahnesi izleyicilerin en beğeneceği bölümlerden biri olacak. Elbette her film gibi eksi yanları var ve bunlardan da söz edelim. Film mizahla harmanlansa da bazen tekrara da düşmüyor değil. Ve sonlara doğru herhangi bir merak duygusu olmaksızın filmin finalini izlemeye başlıyoruz. Esasında senaryoya küçük dokunuşlarla bu tekrar sorunu giderilebilirdi. Tüm bunlar filmin başarısını gölgelemiyor. Kristine Kulath‘ın o makyajlarla desteklenen oyunculuk performansı filmin seyir keyfini arttıran en önemli etkenlerden biri. Kesinlikle sinemada izlenmesi gereken bir yapım.
Ekleme
Tarihi: 04 Kasım 2022 - Cuma
İlgi Odağı Olma Çabaları
Film, erkek arkadaşı Thomas (Eirik Saether) ile birlikte yaşayan Signe’nin (Kristine Kulath), o ezik ruhunu tatmin/tamir etme ve görünür olma adına gittikçe bedeniyle yabancılaşmasına odaklanıyor. Bunu yaparken dram ile mizahı harmanlıyor. Yapımda Signe’nin, sürekli kendisini özellikle de erkek arkadaşı ile kıyaslayarak, onunla rekabet içine girerek ve dolaysıyla da kendisini yetersiz görerek bedenini tahrip etme pahasına kendisinin merkeze alındığı bir cazibe alanı yaratma çabasına tanık oluyoruz. Bunun onun tarafından yapılmasının çeşitli metotları var. “İlgi Manyağı“, aslında oldukça hassas ve ilgi adına kişinin kendi bedenine verdiği zararları anlatan olay örgüsüyle saf dramı yansıtan bir yapım olduğu algısını ilk başta verebilir. Ancak film ilerledikçe karakterin gittikçe popüler olma ve ilgi görme derdinde olduğu anlaşılıyor. Bir süre sonra mizahın yerinde bir ayarla verilmesiyle ciddi ciddi gelişen olaylara gülmeye başlıyorsunuz. Ve Signe’nin her ilgi görme hamlesi, kendisinin ve çevresinin o tahripkâr etkileri, bir süre sonra günümüz gösteriş toplumlarının gerçekliğiyle bizi baş başa bırakmaya başlıyor. Özellikle Signe adlı karakterin cenaze merasimi sahnesi izleyicilerin en beğeneceği bölümlerden biri olacak. Elbette her film gibi eksi yanları var ve bunlardan da söz edelim. Film mizahla harmanlansa da bazen tekrara da düşmüyor değil. Ve sonlara doğru herhangi bir merak duygusu olmaksızın filmin finalini izlemeye başlıyoruz. Esasında senaryoya küçük dokunuşlarla bu tekrar sorunu giderilebilirdi. Tüm bunlar filmin başarısını gölgelemiyor. Kristine Kulath‘ın o makyajlarla desteklenen oyunculuk performansı filmin seyir keyfini arttıran en önemli etkenlerden biri. Kesinlikle sinemada izlenmesi gereken bir yapım.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.