Amerikan yapımı "Smile", ülkemizde dün gösterime girdiği adıyla "Gülümse" filminin yönetmen ve senarist koltuğunda ilk uzun metrajıyla Parker Finn oturuyor. Oyuncu kadrosunda ise Sosie Bacon, Kyle Gallner, Caitlin Stasey, Robin Weigert, Jessie T. Usher, Kal Penn, Judy Reyes, Kevin Keppy, Rob Morgan, Gillian Zinser, Marti Matulis, Dora Kiss gibi isimler bulunmakta. Filmin şu anki imdb puanı 6.9 ve çekimleri New Jersey'de gerçekleştirildi.
Konudan bahsedecek olursak: Bir hastanede psikiyatr olarak çalışan Rose Cotter, bir hastasının intiharına şahit olur. Bu trajik olaydan kısa bir süre sonra Rose esrarengiz bir güç tarafından tehdit, hatta taciz edilmeye başlar. Rose artık kabuslarla gerçek arasında salınan bir dünyada sıkışıp kalmıştır. Hem arkadaşları hem de ailesi Rose’a yardım edememektedir. Rose, bu lanetten kurtulmak için geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Yönetmen Finn, diğer korku yapımlarında kullanılan ‘jump-scare’ yoluna başvuruyor ama genelde görülen bir ‘ne zaman?’ gerilimine, ayrıca bir ‘kim?’ sorusu da ekliyor. Dolayısıyla seyirci kendini, hikayede laneti sürükleyen gülümsemenin ne zaman geleceğinin üstüne bir de Rose’un yakın çevresindeki kişilerden hangisinden geleceği bilinmezliği içinde buluyor. Bizce bu çift katman, gerilim filmini daha üst bir seviyeye çekiyor. Never Talk to Strangers (1995), It Follows (2014), The Conjuring 2 (2016), Truth or Dare (2018) gibi filmlerden hatırlayacağımız kült sahnelere göndermeler olan, korku sinemasının yeni kült yönetmeni ünvanını elinde tutan James Wan’ın geçen yıl gösterime giren Malignant (2021) filmine benzer şekilde dinamik kamera hareketlerinin kullanılması, müziklerin atmosfere uygun olarak eklendiği bazense sadece ortam sesindeki sessizlikle gerilimin yüksek tutulduğu filmde, oyuncuların performansları da oldukça göz doldurucu. Yönetmen Finn’in, kült yönetmen James Wan’dan çok etkilendiğini filmin içerisinde karşımıza çıkan dinamik kamera hareketlerinin kullanımından ve yaratığın tasarımının "Crooked Man"’e olan benzerliğinden anlamak mümkün; adeta "Crooked Man"in dişi versiyonunun karşımıza çıktığı filmde gözden kaçan bazı senaryo aksaklıkları ve son dönemeçte yaşanan hafif düşmeye rağmen, özellikle ilk uzun metraj için oldukça başarılı ve özgün bir yapım olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün. Filmin ilk 45 dk’lık bölümünde gizem, korku, dehşete düşmüş baş karakter gibi detaylar incelikle kurgulanmış; son 30 dakikaya girerken tempo biraz düşüyor ve artık finale geldiğimiz anlarda korku unsurları artsa da film bu şekilde bitmemeliydi dedirtiyor. Çünkü bu da benzeri filmlerde yaşadığımız finalleri hatırlatıyor.
Korkuseverleri tatmin edecek, keyifli bir film ortaya çıkmış. Madem korku, gerilim tutkunusunuz o zaman bu film izlenmeden olmaz. Gösterimdeyken izlemeniz şiddetle tavsiye edilir!