“Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir.” (Nisa Suresi 38)   İnsan kendisini değerli kıldığına, itibarını ve değerini artırdığına inandığı kişilerden, olaylardan nesnelerden gurur duyar. Hadisenin insani boyutu böyledir.    Oğlunun koşularda birinci gelmesi bir baba için son derece gurur verici olabilir. Çünkü bu başarı babanın nazarında oğlunun kıymetli olmasına sebep olmuş, aynı zamanda babanın evladına olan güvenini artırmıştır. Ayrıca diğer çocukları geride bıraktığı için de aile olarak daha kıymetli olma hissiyatını yaşamışlardır.     “Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer deneme aracıdır. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” (Enfal Suresi 28)    Fakat bir hakikat var ki; çoluk çocuk bir imtihan konusudur. Bu geçici alemde imtihanın önemli argümanlarından biri olan evlatlarımız, sahip olduğumuz mal mülk olsa olsa bu dünyanın birer süsüdür.    Asıl gaye bütün bunları bahşedeni razı edebilmek.    İzzet ve şerefin kaynağı olan alemlerin Rabbini memnun edebilmek. O’nu razı edebilmek. ***    İnsan evladının hırsızlık yapmasından memnuniyet duyar mı?     Tabi ki de hayır.    Ya da evladının cinayet işlemesinden gurur duyabilir mi?    Tabi ki de hayır.    Aklen bir kötülükten dolayı kimse evladıyla gurur duymaz.    Duysa duysa utanç duyar, üzüntü duyar.    Çünkü kötülük her iki cihanda kişiye fayda sağlamayacak bir davranış şeklidir.    Peki iyi ve kötünün ölçütü nedir?    Tabii ki de Allah’tır.    Allah’ın dininde helal ve güzel görülen iyidir, haram ve çirkin gördüğü de kötüdür.    Bu durumda insan iyiyle gurur duyabilir. Müslüman kişi; Allah’ın razı olduğu ve beğendiği işlerden gurur duyar.    Haram olan, Allah’ın dinine göre çirkin olan bir şeyle gurur duyan bir Müslümanın yapması gereken imanını ve de Müslümanlığını gözden geçirmesidir.    Evladın, kardeşin, akraban bile olsa Allah’ın beğenmediği hal ve hareketiyle dünya şampiyonu da olsa onunla gurur duyamazsın. Duymamalısın. Çünkü Müslüman kişinin razı edeceği öncelikle Allah’tır.    ‘Cenabı Allah razı olsun da varsın bütün cihan beni beğenmesin.’ deme noktasında değilsek gerçek manada iman etmemişiz demektir.    ‘Ya İlahî, sevdir bize sevdiklerini, yerdir bize yerdiklerini.’ duasıyla… Allah’a emanet olun.