İmandır o cevher ki İlahi ne büyük
İmansız yürek sinede yüktür
İmtihan dünyasında hayatımızı değerli kılan şey imandır, Yaratıcımızı tanımaktır. O’nu tanımadan geçirilen yıllar ziyandır. Kayıptır; Allah’tan habersiz yaşanan ömür.
“Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” buyuruyor Cenabı Allah.
Yine başka bir ayeti kerimede “O ki, ölümü ve hayatı hanginiz daha güzel ameller işleyecek, bunu ortaya çıkarmak için yaratandır.” buyurulmuştur.
İnsanlara davet için gönderilen peygamberlerin ortak mesajı; “Yalnız Allah’a kulluk edin, O’na ortak koşmayın.” şeklinde olmuştur.
İşte bu esas üzerine idame edilen hayat alemlerin rabbi Allah celle celalühünün razı olacağı bir hayat olacaktır. Böyle bir hayat üzere canını teslim eden, verdiği söze sadık kalmanın bahtiyarlığıyla emaneti teslim ederek ebedi aleme göçecektir.
Ne mutlu emaneti zâyi etmeden bu fâni âlemden sonsuz âleme göç edebilenlere...
Hazret-i Osman radıyallâhu anh buyurur:
“Gerçek bir mü’min, altı çeşit korku içindedir:
Îmânının Allah Teâlâ tarafından alınması korkusu.
Kıyâmet günü kendisini rezil rüsvâ edecek şeylerin melekler tarafından yazılması korkusu.
Amelinin şeytan tarafından boşa çıkartılması korkusu.
Ölüm meleği Azrâil’e gaflet içindeyken ve ansızın yakalanma korkusu.
Çoluk-çocuğuyla fazlaca meşguliyete dalıp Allah Teâlâ’nın zikriyle yeterince meşgul olamama korkusu.
Dünya ile mağrur olup, âhiretten gâfil kalma korkusu.”
Bu bakımdan Rabbimiz, bizlere şu duâyı öğretmek sûretiyle kendisine nasıl ilticâ etmemiz gerektiğini de bildirmiştir:
“Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme! Bize tarafından rahmet bağışla. Muhakkak ki lûtfu en bol olan Sen’sin.” (Âl-i İmrân, 8)