Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim ve roveşata...
Aynı cümle içinde bile geçmeleri tüyleri diken diken ederken, bunun müslüman bir memlekette yaşanmış olması aklın sınırlarını zorluyor.
Odanın içinde mushaf duvarda asılı olduğu için ayaklarını uzatmaktan imtina eden, sabaha kadar uykusuz kalan bir ecdadın torunları nasıl böyle bir dönüşüme uğradı?
İnsanın maymundan türediğini savunan felsefenin teoriyi tersine çevirip maymun insandan türemiştir demeleri daha mantıklı gelecektir bu saatten sonra (!)
Akıl tutulmasının görüntülerini izlediğim andan beri kafamda cevap bekleyen yegâne soru: Müslüman gençlik bu hale nasıl geldi? Müslümanların evlatları ne ara bu aymazlığa erişti?
Sıfır noktası da bir seviyedir.
Fakat karşımızdaki bir seviye değil.
Allah’ın ‘esfeli sâfilîn’ diye nitelediği, ‘hayvanlardan da aşağı’ şekli bu olsa gerek.
İnanmamak başka bir şey, oysa karşımızdaki tablo bundan çok daha başka bir şey.
Bunu izah edebilecek bir sözcük bulmakta gerçekten zorlanıyorum.
Sosyolojik ve psikolojik açıdan değerlendirilmesi gereken bir tabloyla karşı karşıyayız.
Ezan sesiyle hayata gözlerini açan, dualarla büyütülen evlatlarımızı ne zaman çaldılar bizden?
Müslümanların evlatlarını ne ara bu kadar özüne yabancı, inancına düşman ve dininden nefret eder hale getirdiler?
Allah’tan, O’nun kitabından, O’nun mü’minlerinden intikam alırcasına zevkle bunu yapan bu çocuklar nasıl bu hale geldi?
Anlıyoruz ki; gözümüzün içine baka baka çocuklarımızı kaçırıyorlar!
Beyinlerini, kalplerini ziftle karalara boyuyorlar.
Gözümüzün önünde, okulda, derste diyerek güvende olduğunu zannettiğimiz çocuklarımızı meğer çoktan çalmışlar bizden.
‘Mankurt’ diye bir ifade vardır büyük edebiyatçı Cengiz Aytmatov’un bir hikayesinde.
Türlü işkence ve yöntemlerle beyni yıkanan, geçmişinden, atasından, töresinden, ailesinden, inancından koparılıp tüm bunlara düşman olarak yetiştirilen ‘mankurtlar’... Öylesine sistematik bir başkalaşımdır ki bu; mankurt, annesini dahi tanımadığı gibi ailesinin bile canına kast edebilmektedir. Görünürde evladın olarak görüyorsun oysa mankurt ruhu alınmış bir cesetten farksızdır.
Maalesef müslüman çocukları mankurtlaştırılmış ve kendi özüne, inancına saldırır hale getirilmiş durumdadır.
Ağacı kesen baltanın sapının yine ağaçtan olmasının verdiği acı gibidir.
Elin İsviçrelisi, İngilizi, Fransızı mukaddesatımıza saldırırken bu kadar acı vermiyor, evlatlarımızın yaptıklarını görünce.
Vesselam...