Ömür boyu yanlız kalmak isteyecek kadar incindim diyor bir yazısında merhum şair Aptullah Karakoç..
Evet insan en çokta değer verdiği, güvendiği, sırtını dayayıp, sevip binbir türlü derdini paylaştıkları tarafından kırıldığında, incitildiğinde paranparça oluyor değil mi. ! Hatta bazen sessizce kenara çekilip kırıldığını hissettirmek istesen bile izin vermezler.
Cam kırıkları gibi batar, her ismi geçtiğinde, kanama tazelenip durur, batan taneler daha derine saplanır. Allaha havale etmek olmasa, mahşerin varlığına inanmak olmasa, hangi tabip çare olur böyle yaralara bilmiyorum..
Ne yazık ki zaman, farklı acıları zamanla hafifletip unuttursa da, bazı acıların sadece üstünü örtüyor gibi..
Belki de acizliğimizden kırılıyoruzdur, belki de kırılmalar kırgınlıklar en çokta kendimizedir de kabullenip nasıl başa çıkacağımızı bilemiyor, mazlumca bir kabullenişin kollarına da tüketiyoruzdur ömrümüzü..
Af etsek belki de affedileceğiz, kibrimiz egomuz benliğimizle olan savaşımız neden ve ne içinlerle boğuşup hiç bitmeyecek gibi görünüyor..
VESSELAM..