Biliyor musun, saçma sapan bi huyum var, karşılaştığım herkesin ve herşeyin yerine koyuyorum kendimi...
Çiçeğin, böceğin, iki büklüm yürüyen bastonlu amcanın, hayat dolu genç kızın, rızkının peşindeki simitçinin, baktığım herkesin yerine koyuyorum o an kendimi... Gece olunca da, yatağa uzandığım vakit, neden bu kadar çok eziliyorum, neden sabır taşımı çatlatıyorum? Neden bir bıkkınlık içine hapsoluyorum deyip başlarım hayatın yaşamın kendimce çözmeye. Çözdüğüm birşey de yok, en iyi yaptığım şey saçmalamak...
Yoksa iyi bilirim, yaşamın bir matematik silsilesi olduğunu, en basitiyle, topla, çarp, böl, çıkar. Geriye kalan senle dönüş bileti. Yani yüce divanda çıkacak sonuç.
Ama sanki bu hayat filminde eksik birşey var. Bizden gizli tutulan, söylenmeyen bir bilmece gibi, cevapları saklı tutulan, bir plan..
Çünkü Cioran diyor ki .. "Hayatın bir anlamı olsaydı şimdiye dek açığa çıkardı..
Hayda başla şimdi, hayat nedir, yaşam nedir, doğum nedir, ölüm nedir, kader nedir, varlık nedir, farklılık nedir, adalet nedir, madde nedir, imtihan nedir...
Montaigne ismini hiç duydunuz mu.? Ölüm, hayat ve yaşam üzerine yazdıkları, Diyor ki 100 yıl önce yaşamamış olmaktan korkmayan ve bunun için ağlamayan biri neden 100 yıl sonra yaşayamayacağı için ağlar ki ! Sizin öldüğünüz anda binlerce insan, binlerce hayvan, binlerce başka varlık daha ölmüyor mu? Madem geri dönemezsiniz, niçin kaçınıyorsunuz? Birçok insanların ölmekle, dertlerinden kurtulduğunu görmüşsünüzdür ama kimsenin ölmekle daha kötü olduğunu gördünüz mü? ”
Ve davam ediyor. Bütün günler ölüme gider, ve doğduğumuz andan itibaren ölüme gidiyoruz. Dünyada şahit olduğumuz hiç bir şey, iyi veya kötü olmayabilir. Belkide anlam katan biziz. Ölümü anlamlandıran, ona iyi veya kötü anlam katan biziz. Bu yüzden bazı kültürlerde ölüm bir bayram edası ile kutlanırken bazı kültürlerde ağıt yakılarak karşılanır.
Ve yine Emil Cioran şöyle sesleniyor. Siz neye gerçek diyorsun mesela?
Rüyanızda gördüğünüz ve aşırı gerçek olarak sandığın şeyin aslında gerçek olmadığını anlıyorsun sabah kalkınca.
Gerçekte tüm insanlar hayatın anlamsız ve saçma bir yer olduğunu içten içe bilirler...Ama yine de kendilerini bir şekilde bu saçma anlam kalıplarına sokmayı başarırlar...
Birazda sizin kafanız karışsın, SAYGILAR