Psikoloji ile halsizlik arasında bağ var mı? Bilmiyorum...
Hatta gerçekten yaşıyor muyum? Yoksa yaşadığımı mı sanıyorum! Onda da emin değilim..
Yahut yaşananlar benim isteğimle mi oluyor? Yoksa 'olması yaşanması her neyse oldu olacak şeklinde mi gerçekleşiyor. Bunu da bilmiyorum...
Anlayacağınız hiçbir şeyi kanıtlayamıyorum. Varla yok arasında bir hayat...
Şu mutlu insanlara imreniyorum, bir o kadar da şaşırıyorum nasıl diye. Benim ev, araba, para, zenginlik ihtiyacım en azından birinci sırada değil. Bunların beni mutlu edeceğini de sanmıyorum. Sanırsam olmayan anlamsız bir yola girmiş, yine farkında olmadan geldiğim bu dünyaya ait biri olmadığım, başka bir yere ait, belki de hiçbir yere ait değilim hissiyatı var çok zaman üzerimde...
Neden mi?
Bilmiyorum! Belki de İran-Türkiye sınırında üşümesin diye ayağındaki çorapları çıkarıp çocuğunun eline giydiren annenin daha sonra donarak ölmesi beni geriyor...
Nasıl germesin, o anne ile birlikte dondum. O anne ile buz tuttu duygularım düşüncelerim...
Belki sınırda, uzağımızda olan bitenden biçare olabilir, yetişemeyebiliriz...
Siz bu ve buna benze dramları, anneleri çocukları uzakta mı sanıyorsunuz hep?
Oysa ki! geçen yağan karda kiracı, işsiz ve üç çocuk babasının zor durumda olduğunu duyduğum bir tanıdığımın evine gittim. Baktım eşi yer yorganını toplamaya çalışıyor. Ev buz gibi. Elimi çaktırmadan peteğe uzattım yanmıyor. Ödeyememişler doğalgazlarını..
Tabi bir şekilde faturanın birini Allah dostu, yaşamış görmüş, halden anlayan biri hiç düşünmeden ödedi sağolsun..
Bizde haçlık babında bir şeyler versekte, koca bir aile yetişemiyoruz.
Bunu niye mi yazdım..
Lütfen çevrenizi, mahallenizi iyi gözlemleyiniz. Lütfen..
Yalvarırım..