Semanur ERDOĞAN
Köşe Yazarı
Semanur ERDOĞAN
 

Yaşlı Refahı mı, Görünmez Yük mü?

Yaşlanmak, insan hayatının en doğal süreçlerinden biri. Ancak modern dünyada bu sürecin bireyler ve toplumlar üzerindeki anlamı hızla değişiyor. Bugün aktif, üretken ve sağlıklı yaşlanma, sıkça vurgulanan bir toplumsal hedef. Fakat bu hedef gerçekten somut bir karşılığa sahip mi, yoksa sadece bir politik söylem mi? Son yıllarda, neoliberal politikalar refah devletinin yükümlülüklerini bireylere, özellikle de ailelere aktardı. Yaşlı bireylerin bakım ihtiyacı, sosyal bir hak olmaktan çıkıp aile dayanışmasına bırakıldı. Türkiye’de geleneksel aile yapısı bu sorumluluğu bir süre taşıyor gibi görünse de, bu modelin artık sürdürülemez hale geldiği açık. Ekonomik sıkıntıların derinleştiği dönemlerde yaşlı bakımı aileler için ciddi bir krize dönüşüyor. Bu kriz sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal sonuçlar da yaratıyor. Aile içinde gerilimler artıyor, yoksullukla mücadele eden haneler daha da kırılganlaşıyor. Sonuç olarak bireycilik güçlenirken, devletler bu süreçte giderek daha geri planda kalıyor. Sosyal politikaların yetersizliği, bu yükün temel sebeplerinden biri. Oysa İskandinav ülkeleri, yaşlı bireylerin topluma katılımını sağlamak için örnek bir model sunuyor. Bu modelde sosyal haklar evrensel yaklaşımla korunuyor, gelir güvencesi sağlanıyor. Türkiye’nin mevcut yapısı böyle bir modeli doğrudan uygulamak için karmaşık görünse de, bu durum çözüm üretmeyi engellememeli. Aksine, yaşlı refahını sağlamak için bütüncül politikalara daha fazla ihtiyaç var. Yaşlı bireyler saygı ve itibar görmeyi hak ediyor. Bu talepler sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele. Hakların korunması, bireylerin psikolojik iyi oluşunu artırırken toplumsal dayanışmayı da güçlendiriyor. Mevcut politikalar bu ihtiyaçları karşılamaktan uzak.  Yaşlı refahı, bir insan hakkıdır. Devletlerin sosyal güvenlik sistemini toparlaması ve ailelerin yükünü hafifletmesi şart. Çünkü yaşlı refahını yalnızca bireylerin omuzlarına bırakmak, eşitsizlikleri derinleştirir ve insan haklarını ihlal eder. Yaşlanma, bireyin hayatına dinginlikle bakabileceği bir dönem olmalı. Ancak bu, yalnızca sosyal adaletin sağlanmasıyla mümkün olabilir.  
Ekleme Tarihi: 28 Ocak 2025 - Salı

Yaşlı Refahı mı, Görünmez Yük mü?

Yaşlanmak, insan hayatının en doğal süreçlerinden biri. Ancak modern dünyada bu sürecin bireyler ve toplumlar üzerindeki anlamı hızla değişiyor. Bugün aktif, üretken ve sağlıklı yaşlanma, sıkça vurgulanan bir toplumsal hedef. Fakat bu hedef gerçekten somut bir karşılığa sahip mi, yoksa sadece bir politik söylem mi?

Son yıllarda, neoliberal politikalar refah devletinin yükümlülüklerini bireylere, özellikle de ailelere aktardı. Yaşlı bireylerin bakım ihtiyacı, sosyal bir hak olmaktan çıkıp aile dayanışmasına bırakıldı. Türkiye’de geleneksel aile yapısı bu sorumluluğu bir süre taşıyor gibi görünse de, bu modelin artık sürdürülemez hale geldiği açık. Ekonomik sıkıntıların derinleştiği dönemlerde yaşlı bakımı aileler için ciddi bir krize dönüşüyor.

Bu kriz sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal sonuçlar da yaratıyor. Aile içinde gerilimler artıyor, yoksullukla mücadele eden haneler daha da kırılganlaşıyor. Sonuç olarak bireycilik güçlenirken, devletler bu süreçte giderek daha geri planda kalıyor. Sosyal politikaların yetersizliği, bu yükün temel sebeplerinden biri.

Oysa İskandinav ülkeleri, yaşlı bireylerin topluma katılımını sağlamak için örnek bir model sunuyor. Bu modelde sosyal haklar evrensel yaklaşımla korunuyor, gelir güvencesi sağlanıyor. Türkiye’nin mevcut yapısı böyle bir modeli doğrudan uygulamak için karmaşık görünse de, bu durum çözüm üretmeyi engellememeli. Aksine, yaşlı refahını sağlamak için bütüncül politikalara daha fazla ihtiyaç var.

Yaşlı bireyler saygı ve itibar görmeyi hak ediyor. Bu talepler sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele. Hakların korunması, bireylerin psikolojik iyi oluşunu artırırken toplumsal dayanışmayı da güçlendiriyor. Mevcut politikalar bu ihtiyaçları karşılamaktan uzak.  Yaşlı refahı, bir insan hakkıdır. Devletlerin sosyal güvenlik sistemini toparlaması ve ailelerin yükünü hafifletmesi şart. Çünkü yaşlı refahını yalnızca bireylerin omuzlarına bırakmak, eşitsizlikleri derinleştirir ve insan haklarını ihlal eder. Yaşlanma, bireyin hayatına dinginlikle bakabileceği bir dönem olmalı. Ancak bu, yalnızca sosyal adaletin sağlanmasıyla mümkün olabilir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler aviator güvenilir casino siteleri editorbet